Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Yoğaltım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tüketim, İstihlak
- Vazifeli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görevli
- Budur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşte
- Duralamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Duraklamak
- Mahmur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyuşuk, Baygın, Uykulu, Uyku Sersemi, Üzgün, Dalgın Bakışlı
- Akva kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuvvetli, Sağlam
- Kıpırdanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıpırdamak
- Havadan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boş, Değersiz
- İğrenerek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kerhen
- Kuldurbaşı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Elebaşı
- İhtar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hatırlatma, Uyarma, Haberdarlık, İkaz, Uyarı, Anımsatma, Dikkat Çekme, Uyartı
- Taaffün Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kokuşmak
- Enbiya kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yalvaçlar, Nebiler, Peygamberler
- Neccar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğramacı
- Şansız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ünsüz
- Ehil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cemaat, Erbap, Eş, Sahip, Sanatkâr, Topluluk, Usta, Üstat, Uzman
- Oylum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hacim
- Üstenci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müteahhit
- Eklektizm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seçmecilik
- Arınmış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Duru
- Damarlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aksi, Huysuz
- Foya kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kusur, Açık, Fırıldak, Hile, Kelek
- Rahşan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Parlak
- Denk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müsavi, Beraber, Emsal, Tay, Yatak, Yorgan, Yük
- Aşınmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yıpranmak, İncelmek, Eskimek, Yenmek
- İt Canlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayanıklı
- Nesebî kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soysal
- Bulaşmış Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kapmak
- Dağar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dağarcık
- Ihmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oturmak
- Bozmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sakatlamak, Kırmak, Kötüleştirmek, Bozukluk Yapmak, Ufak Hâle Getirmek, Feshetmek, Hasat Toplamak, Becermek, Bırakmak, Bozdurmak, Haklamak, Yenmek, Yıkmak
- Kişiler kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zevat
- Kaynata kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kayınpeder
- Pineklemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tembellik Etmek
- Bozuk Para kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozuk, Bozukluk
- Lületaşı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eskişehir Taşı, Denizköpüğü
- Bekinmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Israr Etmek, İnat Etmek, Direnmek
- Hatırlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anımsamak, Anmak, Bilmek, Bulmak, Çıkarmak, Dönmek
- Rağmen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bakmayarak, Karşın, Mukabil
- Sevecen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şefkatli, Mihriban, Müşfik
- Yüzyıllık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Asırlık
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü