Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Yiyici kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Obur, Mürtekip, Mürteşi
- Koçak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cömert, Yürekli, Dayanıklı, Yiğit, Kabadayı, Eli Açık
- Kademe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşama, Basamak, Derece, Pille
- Vade kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mühlet, Süre, Mehil, Erim
- Rutubetli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nemli
- Yasa Dışı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gayrikanunî, İllegal, Kanunsuz
- Paşa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağırbaşlı, Uslu
- Pens kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pense
- Dilmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dilimlemek, Yarmak
- Tasni kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Suni, Uydurma, Yapma
- Taya kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dadı
- Oligarşi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Takımerki
- Durmadan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sürekli, Aralıksız
- Distribütör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dağıtıcı, Dağıtaç
- Düzmeci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sahtekâr
- Fedai kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koruma
- Müsavi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Denk, Eşit, Bir
- Küşat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açma
- Kumanda Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yönetmek
- Yararlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yarar Sağlayan, Yararı Olan, Yarayışlı, Nafi, Avantajlı, Faydalı, Hayır, İyi, Olumlu
- Emzik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İbik, Biberon
- İrdeleme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mütalaa
- Azınlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ekalliyet, Azlık, Ekalliyet
- Yatmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bulunmak, Eğilmek, Uyumak, Çalışmamak, Bilerek Yenilmek, Şike Yapmak
- Sedimantasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çökelme, Tortullaşma
- Dramatik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acıklı
- Dikey kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dik, Şakuli, Vertikal, Amudi
- Sabahleyin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sabah
- Valideyn kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ebeveyn
- Vicdansız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüzsüz, Merhametsiz
- Toplanık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müçtemi
- Fıkıh kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İslam Hukuku
- Etik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Töre Bilimi, Ahlak Bilimi; Ahlaki, Ahlakla İlgili
- Özdekçi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Maddeci
- Alık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şaşkın, Düşüncesiz, Beceriksiz, Akılsız, Aptal, Bön, Budala, Sersem
- Dayamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Söykemek, Ulaşmak, Uzatmak, Varmak, Vermek, Vurmak, Yaslamak
- Tekme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tepik
- Network kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilişim Ağı
- Tapınç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İbadet, Ubudiyet
- Buruk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büklüm, Diş Kamaştırıcı, Tosun, Fazla Kekre, Tadı Kekre Olan
- Lâl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dilsiz
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü