Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Yeğlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Islah Etmek; Tercih Etmek
- Aden kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cennet
- Yetişme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gelme
- İrsi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kalıtımsal
- Büzüşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlişmek, Kırışmak
- Kentsoylu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Burjuva
- Kansızlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anemi
- Hava Meydanı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Havalimanı
- Katmerleşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Artmak, Çoğalmak
- Serili kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yayılmış, Serilmiş
- Çitmik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıngıl; Parmak Ucuyla Alınan (Miktar); Üzüm Salkımının Küçük Dalı; Çimdik
- Kânunusani kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ocak
- Delişmen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şımarık, Delidolu, Çılgın, Zıpır
- As kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bey
- Tarafsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yansız
- Şişe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cam
- Bedihi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belli, Bayık, Besbelli, Apaçık
- Dayanabilen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayanıklı
- Check-İn kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Giriş İşlemi
- Sinerji kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görevdeşlik, Güç
- Hesap Günü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıyamet
- Canan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sevgili
- Ummak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beklemek, Demek, Sanmak, Ümit Etmek, Düşünmek, Tahmin Etmek, İhtimal Vermek
- Sakatlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozmak
- Kıvrantı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıntı
- Sırnaşık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yalaka
- Abartı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mübalağa
- Fasıl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bölüm, Devre, Dönem, Kısım, Koğ
- Santrifüj kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özekkaç
- Düşkünleşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşmek
- Yön kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cihet, Cephe, Husus, İstikamet, Semt, Taraf, Veçhe, Yan
- Cendere kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pres, Basınç Makinesi; Dar Dere, Boğaz
- Münafıklık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sinsilik
- Zıngıldamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zangırdamak
- Reel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gerçel, Gerçek
- Affetme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağışlama, Şefaat
- Bıkma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Usanç
- Akut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İleri
- Masumiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Suçsuzluk
- April kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nisan
- Aşermek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tiksinmek
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü