Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Yerme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hiciv, Kınama, Gıybet
- Pedikür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayakbakımı
- Cem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çoğul, Çokluk
- Server kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sunucu
- Üstüne Almak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüklemek
- Ama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fakat, Lakin Ancak, Yalnız, Ne Var Ki, Şu Da Var Ki
- Kabahat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Suç, Kusur, Hata, Töhmet
- Flash Back kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geriye Dönüş
- Senkronik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eşanlı
- Müşahit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözlemci
- Telesimek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zayıflamak
- Temayüz Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sivrilmek
- Zanneylemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sanmak
- Yaradılış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mizaç, Fıtrat, Damar, Hasiyet, Hilkat, Huy, Seciye, Tabiat, Tıynet, Cibilliyet
- Keşik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nöbet, Sıra
- Vecd kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Coşku
- Klasik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kökleşik, Alışılmış
- Laubali kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saygısız, Teklifsiz, Senlibenli, Boydalak
- Udi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Utçu
- Nısfınnehar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öğlen
- Nefiy kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sürgün
- Mekik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uzay Gemisi
- Pırıltılı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Parlak
- Kurşunlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güllelemek, Vurmak
- Puzzle kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yapboz
- Yarım Akıllı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aptal
- Tebarüz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belirme
- Ulaşmış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nail
- Yarın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sabah
- Matbuat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Basın
- Kirletmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Batırmak, Becermek, Lekelemek, Pislemek
- Akılcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Usçu
- Hamail kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muska
- Ahzetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Almak
- Altınkökü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İpeka
- İcareye Vermek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kiralamak
- Ekstrem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşırı, Uç, En Uç, En Son; Aşırı, Müfrit
- Cibilliyetsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soysuz
- Kabzımal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Komisyoncu
- Yetinmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Avunmak, Kalmak, Kani Olmak, Kanmak, Kifayetlenmek, İktifa Etmek
- Safi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Katıksız, Net, Sadece, Duru, Sadece, Temiz, Yalnız, Som
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü