Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Yer Bilimci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Jeolog
- Teyakkuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyanıklık
- İmtihan Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Denemek, Sınamak
- Primitif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlkel
- Hamız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Asit
- Veliyullah kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Veli
- Harbi Deste kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müfreze
- Aktarma Yapmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nakliyat Değişmek
- Kırpmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kesmek, Kırkmak
- Kuldur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çapulcu, Eşkıya, Harami, Haydut, Şaki
- Nida kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çağrı; Haykırış; Ünlem
- Başvekalet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başbakanlık
- Cıvıtmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cıvık Olmak
- Sıklaştırma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teksif
- Romantik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Duygusal, Hissi, Coşkun
- Mesture kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gizli, Kapalı, Örtülü
- Temeddüh Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Övünmek
- Aşıkmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acele Etmek, Telesmek
- Cır Cır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geveze, İshal
- Merlanos kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mezgit Balığı
- Antidot kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Panzehir
- Arozöz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yer Sulama Arabası, Sulamaç
- Marazi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sayrılıksal
- Lasta kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sığa
- İndikatör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gösterge
- Telaffuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Söyleyiş, Söyleniş
- Mübadele Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değişmek
- İbne kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnek
- Ülgüç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Jilet
- Otamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tedavi Etmek
- Takibat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kovuşturma, İzleme
- Oylaşım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müzakere, Tezekkür
- Ümitsizlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Umutsuzluk, Yeis
- Helikopter kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Buralak, Dikuçar
- Gürültüsüz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sütliman
- Soru kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sual
- Nakletmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aktarmak, Göçürmek, İletmek
- Yanka kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Film
- Saygıdeğer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sayın, Muhterem
- Manivela kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yükselteç, Kaldıraç
- Ufalmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Küçülmek, Büzülmek
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü