Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Yengeç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Harçenk
- Bakım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özen, Hizmet
- Meselen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Örneğin, Söz Gelimi
- Güçten Düşmüş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bitkin
- Algın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cılız, Vurgun, Zayıf
- Esnada kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anda
- Koordinat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yerlem
- Nevroloji kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sinirbilim
- Meftun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutkun, Gönül Ermiş, Vurulmuş
- Aktör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oyuncu
- Bereketli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bol, Verimli, Gür, Mübarek, Verimli
- Vejetasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ur, Bitki Örtüsü, Olgunlaşma
- Teftiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Denetim, Murakabe, Denetleme, Bakı
- Refika kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zevce, Eş, Karı
- Ceriha kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yara
- Tartışma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Münakaşa
- Doğramaç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cacık
- Refahlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müreffeh, Rahat
- Özbek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yürekli, Cesur
- Zaptiye Memuru kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zaptiye
- Sustalı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaylı Çakı
- Anüs kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dışkılık, Şerç
- Eleştirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rey Vermek, Tenkit Etmek
- Ölçüsüz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşırı, Gelişigüzel, Rastgele, Vezinsiz
- Şımarık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arsız, Erköyün, Yüz Bulmuş, Şımarmış, Şımartılmış
- Hasımlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşmanlık, Yağılık
- Arıklamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süzülmek
- Gümbedek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birdenbire
- Kürü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Havyar
- Depozito kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnanca Akçası, Güvence
- Askılık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vestiyer
- Boca Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boşaltmak, Dökmek
- Sahil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıyı, Kumsal, Yaka, Yalı
- Mazhar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ergin, Erişmiş, Erişen
- Üzgü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cefa, Eziyet, Sıkıntı, Eza
- Anaforcu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bedavacı
- Serap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yalgın, Hayal, Ilgım, Pusarık
- Korelâsyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlgileşim
- Kıtlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İncitmek, Isırmak
- Doldurma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İkame, İmla
- İncimek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gücenmek, Kırılmak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü