Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Yağlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Semiz
- Vefakâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vefalı
- Yedmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekmek, Yedeğinde Götürmek
- Ağı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zehir, Zıkkım
- Serpiştirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Serpmek
- Dosya kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dizeç, Şahsi İş
- Şanlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Namlı, Şöhretli, Büyük, Tanınmış, Ulu, Ünlü, Yüce
- İlgilenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alakalanmak, Bakmak
- Eziştirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tartaklamak, Tepelemek
- Alakalandırılma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koordinasyon
- Fırıldak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dolap, Düzen, Fırfıra, Fırlangıç, Foya, Hile
- Ör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çit, Perde, Havale
- Öteleme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İntikal
- Saz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağlama, Çalgı, Kamış, Kopuz, Hasırotu, Bağlama, Telli Çalgı
- Geçit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boğaz, Bel, Belen, Derbent, İntikal, Transfer
- Silsile kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıra, Soy Sop, Atalar
- İdareli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutumlu
- İkiyüzlü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mürai, Riyakâr
- Teokratik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dinerksel
- Abat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bayındır, Rahat, Şad, Şen
- Aheste Beste kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yavaş Yavaş
- Cihaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alet, Aygıt, Çeyiz, Takım
- Masat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bileği
- Etüt Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Araştırmak, İncelemek
- Ayarlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dakikleştirmek, Köklemek
- Minkale kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İletki
- Esinti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hava
- Fakirce kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yoksul
- Kasvetli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıntılı
- Sûr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boru
- Arı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Duru, Temiz, Saf, Katışıksız, Katkısız, Halis, Öz, Salt
- Evsaf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vasıflar, Hususiyet, Seciye, Nitelikler, Ayırtlar
- Kofa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saz
- Sistem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dizge, Düzen, Ayar, Yöntem, Dizim, Cümle, Tertibat, Yol, Takım, Öğreti
- Hışımlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kızgın, Sinirli
- Devriye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kol, Karakol
- Seslendirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaydetmek
- Okyanus kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Umman, Talay
- Tacilî kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acele, İvedi
- Devamsızlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süreksizlik
- Kolluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Manşet; Polis Veya Jandarma, Zabıta
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü