Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Yazı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ova, Düz Yer, Ova, Kır, Alfabe, Yazma İşi, Makale, Yazgı, Hat, Mektup, Kader
- Yansıtmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aktarmak, İletmek
- Sırnaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ekşimek, Kır Sakız Olmak
- Hasta Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hastalanmak
- Akarca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Küçük Akarsu, Kemik Veremi, Kaplıca, Fistül, Sürekli İşleyen Çıban
- Noktalama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tenkit
- Geçişsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lazım, Tesirsiz
- Mendebur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İğrenç, Pis, Sümsük, Sünepe
- An kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lahza, Kıpı, Zihin, Dakika, Fırsat, Enstantane
- Toplaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Toplanmak
- Daraltmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kasmak, Kısıtlamak, Kısmak
- Rafadan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alakok
- Sevgi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşk, Sevda, Bağlılık, Hatır, Kalp, Muhabbet
- Sakıngan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müçtenip
- Tetkik Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Araştırmak, İncelemek
- Orta Mektep kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ortaokul
- Göstermelik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Numunelik, Numune, Örnek, Mostralık
- Lezzetli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Leziz
- Tevekkeli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boşuna, Nedensiz, Boş Yere, Amaçsız
- İmarlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bayındır
- Cedit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yeni
- Bungunluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıntı
- Tutsu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vasiyet
- Denetlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Onaylamak, Teftiş Etmek, Murakabe Etmek, Kontrol Etmek
- Tutanak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zabıt, Zabıt Ceridesi, Zab Varakası, Rapor, Mazbata
- Tıpkısı Tıpkısına kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tıpatıp
- Saloz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Salak
- Kesinlikle kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Katiyen, Kesin, Keskinlikle, Muhakkak, Mutlak, Mutlaka, Nasıl, Pekâlâ
- Bacak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayak, Kıç, Oğlan
- Rahmetli Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölmek
- Kötek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Baston, Dayak, Sopa
- Marazlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hasta Olmak, Hastalanmak
- Muntazır Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beklemek, Gözlemek
- Nüzul kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Felç, İnme
- Düzelmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İyileşmek, Doğrulmak, Güzelleşmek, Uslanmak
- Halk Oylaması kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Halk Oyu, Referandum
- Sarkaç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kevgir, Rakkas, Pandül
- Isıtmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kızdırmak
- Üstün Tutmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayırmak
- Enez kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hantal
- Özendirme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teşvik Etmek, Kulağına Koymak, Kızıştırmak, Teşvik
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü