Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Yararsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beyhude, Boş, Çöp, Eğreti, Faydasız, Gereksiz, Kısır, Nafile
- Çeneli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çenebaz
- Sûr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boru
- Kınama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayıplama
- İşitilmedik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fevkalade
- İkircik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuruntu, Şüphe, Tereddüt, İşkil, Kararsızlık
- Aktivist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Etkinci, Eylemci
- Koçan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özek
- Hava kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tenek, Atmosfer, Ambiyans, Ahvalruhiye, Âlem, Beste, Cazibe, Çevre, Durum, Eda, Esinti, Esir, Gökyüzü, Keyif, Muhit, Ortam, Tarz
- Aksi Cevap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tepki
- Müşahhas kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Somut
- Açıklama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İzah, Tavzih
- Düldül kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı At
- İktisap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kazanım, Edinim
- İçerme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhtiva
- Çevrim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Devir, Devre
- Acul kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aceleci, Çabuk, Hızlı
- Tüydürmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşırmak, Çalmak
- Toplantı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Deri, Dernek, İçtima, Meclis, Yığıncak
- Valf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vana
- Çeşit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cins, Kalem, Nev, Soy, Tür, Türlü, Bölüm
- Duş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Su Dökünme
- Yoz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşlenmemiş, Dejenere, Kaba, Bayağı, Adi, Bozulmuş, Kısır, Yabanıl
- Saplanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Batmak, Girmek, Sançmak
- Cılk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cıvık
- İmanlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnançlı, Mümin
- Tipik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özgel
- Kaşmer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Maskara, Soytarı
- Yüce kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ulu, Büyük, Ulvi, Yüksek
- Budak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dal
- Tedavülde Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geçmek
- Verilen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Maruz
- Kalbi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçten, Yürekten, Gönülden
- İtinasız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özensiz, Gelişigüzel, İhmalkâr, Vurdum Duymaz
- Kılkapan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kehribar
- Tespit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belirleme, Saptama
- Parlayan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Işıldak, Parlak
- Mefruşat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Döşeme, Döşemelik
- Mücehhez kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Donanımlı
- Kriter kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölçüt, Kıstas
- Yerinde kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İyi, Münasip, Şık, Uygun, Yeterli
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü