Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Yanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutuşmak, Çabalamak, Parıldamak, Parlamak, Çok İstemek, Çabalamak, Çok Üzülmek, Çok Sevmek
- Sabık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geçen, Eski, Evvelki, Kabakki, Önceki
- Medahil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gelir
- Mühlet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mehil, Vade, Önel
- Tedavi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İyileştirme, Sağaltma, Mualece, Otama
- İstikraz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Borç, Ödünç
- Meni kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ersuyu, Sperm, Atmık, Bel
- Kokuşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kokmak
- Yanında kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birlikte
- Mutlakiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saltçılık
- Gidiş Geliş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Trafik
- Uzunluk Dairesi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boylam
- Duluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şakak, Yüz
- Hakeş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cetvel
- İlk Olarak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Evvela, Evvelce
- Sızanak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sivilce
- Şefkat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sevecenlik
- Fevkettabii kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tabiatüstü
- Vasıl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Varan, Ulaşan, Birleşen
- Gamsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kedersiz, Tasasız, Rahat
- Mimar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Örekçi
- Sempati kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sevimlilik, Sıcaklık, Cana Yakınlık, Sıcakkanlılık, Sevgiye Anıklık, Duygudaşlık
- Zarif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nazik, İnce, Hoş, Albenili
- Kör Körane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözü Kapalı
- Salatalık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hıyar
- Topuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Amut
- Sandalet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sandal
- Yer Kabuğu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yeryüzü
- Kovan Otu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Melisa, Oğul Otu
- Sersemlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sangılamak
- Şayet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğer
- İğne kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şırınga
- Harmani kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pelerin
- Ardıl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mütevali, Halef, Arda, Ardışık
- Mısra kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dize
- İmansızlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnançsızlık, Acımasızlık
- Telef Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahvetmek
- Müstaceliyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İvedilik
- Yalaka kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arsız, Dalkavuk, Sırnaşık
- Şandellemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşırtmak
- Sükûnet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durgunluk, Dinginlik, Hareketsizlik, Sessizlik, Huzur, Rahat, Sükûn, Dinme, Yatışma, Devinimsizlik
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü