Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Yan Yana kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birlikte
- Selbetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kapmak
- Sezon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sürem, Mevsim, Dönem
- Yer Yuvarı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dünya, Yerküre
- Sünepe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kılıksız, Uyuşuk
- Dert kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağrı, Çile, Elem, Gaile, Hâl, Kambur, Kaygı, Keder, Kor, Sorun, Ur, Üzüntü, Yara, Süreğen Hastalık
- Hasıl Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Türemek
- Lagar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çelimsiz, Zayıf
- Döner Kebap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Döner
- Bir Tahtada kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yekten
- Uğramak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yakınından Geçmek, Aniden Çıkmak, Düşmek, Sarkmak, Tutmak, Yaklaşmak
- Saçmalama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hezeyan
- İhanet Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aldatmak
- Matem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yas
- Deşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Delmek, Karıştırmak, Kazmak, Kurcalamak, Oymak
- Koymak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Almak, Atmak, Ayırmak, Bırakmak, Çekmek, Dokunmak, Eklemek, Etkilemek, Katmak, Salmak, Terk Etmek, Vazetmek, Vurmak, Yakınmak
- Taaccüp Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şaşmak
- Anonim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Adsız, Ortak
- Alçalma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşkünlük, Zillet, Zül
- Demagogluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Demagoji
- Eskileşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eskimek
- Bulaşan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bulaşıcı, Geçici
- Katma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlhak
- Koygun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acıklı, Dokunaklı
- Şarbon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karakabarcık
- Kışkırtmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fitnekârlık Etmek, Körüklemek, Tahrik Etmek
- Meymenet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uğur
- Hacet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhtiyaç, Gerek, Gereklilik, İdrar, Lüzum
- Yerinde kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İyi, Münasip, Şık, Uygun, Yeterli
- Teceddüt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yenilik
- Doğu Bilimci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müsteşrik
- Seza kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaraşık, Değer
- Dışık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cüruf
- Fek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayırma, Bozma
- Asitane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstanbul
- Giymek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekmek, Kullanmak, Taşımak
- Ortalama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vasat, Vasati, Yaklaşık
- Beyzi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yumurtamsı, Sobe, Oval
- Duhul kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Giriş
- Ağartmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beyazlatmak
- Odak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Merkez, Mihrak, Özek
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü