Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Veyahut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Veya, Yahut
- Eskimek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşınmak, Yaşlanmak, Yıpranmak
- Kovlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gammazlamak, Kötülemek
- Dandini kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karışık, Düzensiz, Karmaşık, Darmadağın
- Yönetmelik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Talimat
- Puan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sayı, Benek, Hal, Nokta, Ölçü, Birim
- Muhacir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göçmen
- Ağızsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sessiz, Yumuşak Huylu
- Soy Ağacı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şecere
- Tıfıl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ufak, Acemi, Toy
- Alçak Gönüllü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mütevazı, Tevazulu, Tevazukâr
- Yakınlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hususiyet
- Sorumak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Emmek
- Vitalizm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dirimselcilik
- Çığıltılı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cırtlak
- Sıvalamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıvamak
- Bakarak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göre
- Yükselti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rakım, İrtifa, Tümsek, Yükseklik
- Şallak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıplak
- İmkân kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Olanak, Fırsat, Olabilirlik
- Ekstrem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşırı, Uç, En Uç, En Son; Aşırı, Müfrit
- Duyma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sema
- Gözsüz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görme Engelli
- Mutantan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görkemli
- Kaşımak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Araştırmak, İncelemek
- Mutlakiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saltçılık
- Yapılmış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mamul
- Tekdüze kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuru, Yeknesak, Monoton
- Çok kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşırı, Fazla, Fena, Geniş, Hayli, İyi, Kötü, Mebzul, Öte, Pek, Sonsuz, Yığınla, Yoğun
- Büyüteç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyütücü, Lup, Pertavsız
- Yelpik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nefes Darlığı, Astım
- Dek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değin, Düzen, Entrika, Hile, Kadar, Sağlam, Tokuşma, Dolap
- Göz Atmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göz Gezdirmek
- Günbatımı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gurup
- Mercan Balığı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mercan
- Hatime kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sonsöz, Son, Sonuç
- Erdem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fazilet
- Şehriyâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hükümdar, Padişah
- Mürettebat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tayfa, Çalışman
- Satranç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şahmat
- Başkent kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başşehir, Payitaht
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü