Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Vefat Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölmek
- Belirten kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tamlayan
- Kethüda kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kizir, Kahya
- Şans kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Baht, Güman, İhtimal, Kısmet, Talih, Uğur, Yıldız, Felek
- Tanı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teşhis
- Sayrı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hasta
- Rezidans kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Konut
- Rahimsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acımasız, Merhametsiz
- Oyma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hâk
- Bohem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Önemsemez, Aldırışsız, Tasasız, Derbeder
- Âşık Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sevmek
- Devriye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kol, Karakol
- Ambalaj kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sarıt, Bağlama
- Boks kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yumruk Oyunu
- Fiske kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çırtma
- Linol kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oyma
- Oylumlu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyük, Geniş
- Kıvılcım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alev
- Dalga kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alay, Gizli İş, Dalavere, Geçici Sevgili, Tolkun, Çalkantı, Dalgınlık, Macera
- Şefkat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sevecenlik
- İyilikbilmez kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nankör
- Temizleyici kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arıtıcı
- Kâhya kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kizir
- Üzeri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üst, Beden, Boyun, Giysi, Kimlik, Satıh, Varlık, Vücut, Yüz, Yüzey
- Cana Yakın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sevimli
- Olmamış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ham
- Vitrin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Camekan, Sergilik, Sergen
- Minder kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Döşekçe
- Mezun Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıkmak
- Bol kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geniş, Çok, Bereketli, Ferah, İyi, Mebzul
- Şemsiye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çetir
- Makbul kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beğenilen, Geçer, Geçerli, Hoşa Giden, Hoş Karşılanan, Beğenik
- Sevir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boğa
- Vesile kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Neden, Fırsat, Tav, Anahtar, Bahane, Münasebet, Sebep
- Barış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sulh, Hazar, Müsalaha, Barışmak
- Sırtarmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sırıtmak
- Şevksiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İsteksiz
- Yengeç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Harçenk
- Zor kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güç, Güçlükle, Sıkıntı, Güçlük, Rahatsızlık, Yüküm, Mecburiyet, Baskı, Çetin, Kıyın, Cebir, Emekli, Kuvvet, Müşkül, Sıkıntı, Yaş, Zorla
- Mülteci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sığınmacı, Sığınık, Sığınan
- Heyecan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sinyali Alarm
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü