Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Vaveyla kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çığlık, Hay Küy
- Boca Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boşaltmak, Dökmek
- Muhabir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Salıkman, Bildirmen, Aytar, Haberci
- Dolaylı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilvasıta
- El kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ahali, Aşiret, Baskı, Defa, Etki, Halk, İl, Kez, Memleket, Mülkiyet, Pençe, Ülke, Yabancı, Yönetim, Yurt, Ecnebi, El Âlem
- Saldırış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atak, Hamle
- Yalaka kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arsız, Dalkavuk, Sırnaşık
- Teferruat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayrıntı, Detay
- Belirtke kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Amblem, Gösterge
- Dikbaş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kasıntı
- Ağır Başlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ciddi, Vakur
Doğrusu Ağırbaşlı olarak yazılır.
- Kadit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İskelet
- Şarj kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dolum, Yükleme
- Aktifleşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Etkinleşmek
- Duruşma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahkeme, Murafaa
- Sıyanet Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Korumak
- İlahiyat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Din Bilimi
- Çimke kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ders, İbret
- Hafakan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıntı
- Ayrıç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çatal
- Sohbet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Konuşma, Söyleşi, Yarenlik
- Eritme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hal
- İzanlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlayışlı
- Ukubet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ceza
- Adalet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Türe, Doğruluk, Hak
- Yelletke kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fan, Vantilatör
- Engel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Duvar, Köstek, Mahzur, Mani, Müşkül, Pürüz, Yük, Mania
- Adet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tane, Sayı
- İntibak Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alışmak, Uymak
- Değen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yapışık
- Maddeci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özdekçi
- Rehber kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Delil, Kılavuz, Önder, Yönetici
- Takbih Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayıplamak
- Şenaat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alçaklık, Kötülük
- Nazırlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vekâlet
- Sarkmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sallanmak, Uğramak
- Tretuvar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaldırım
- Tayin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atama, Nakil, Tamlayan, Belirleme, Belirtme, Gösterme, Kararlaştırma
- Ahmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Budala, Aptal, Bön, Dangalak, Salak
- Kötürüm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oturak
- Folklor kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Halkbilimi
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü