Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Uçuş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pervaz
- Balta kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nacak
- Aydınlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vuzuh, Sarahat, Işık, Aydın, Berrak, Fer, Nur, Saf, Temiz, Vazıh, Ziya, Ziyalı, Gündüz
- İşgal Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oyalamak, Tutmak
- Otantik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Orijinal
- Silahşor kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Savaşçı, Silah Eri
- Kıvracık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hamarat
- Tazammun Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçermek
- Şans kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Baht, Güman, İhtimal, Kısmet, Talih, Uğur, Yıldız, Felek
- Banlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Horoz Gibi Ötmek, Bağırmak, Haykırmak
- Andıç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muhtıra, Ajanda
- Aksiseda kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yankı
- Sonuç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akıbet, Geri, Meyve, Netice, Öz, Özet, Skor
- Tahavvül Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değişmek, Dönüşmek
- Ödünç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Borç, Veresiye, İvaz, Taviz, İstikraz
- Bir İki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birkaç
- Kabahat Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Halt Etmek
- Evegen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aceleci
- Ki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kim
- Ön kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beri, Önce, Mukaddem, Evvel, İleri, Üstün, Makbul, Kabak, Civar, Huzur, İlk, Karşı, Kat, Yamaç, Yöre
- Ufacık Tefecik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çelimsiz
- Dide kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göz
- Vücutlu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İri
- Gebermek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölmek
- Gözlemci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müşahit
- Sığırtmaç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sığır Çobanı
- Makta kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kesit
- Hikâyecik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fıkra
- Şaşırma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hayret
- Divane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Budala, Deli, Kaçık
- Tüysüz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kabak
- Ismarlama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Havale, Sipariş
- Bekletmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oyalamak
- Kusurlar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taksirat
- Cilalamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Parlatmak, Övmek
- Çabuk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tez, Acele, Hızlı, Süratli, Aceleci
- Takatuka kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gürültü, Patırtı; Takoz; Kül Çanağı
- Yanında Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Desteklemek, Yardımcı Olmak
- Şikest kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Malul, Sakat
- Aktivite kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Etkinlik
- Kitapçık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Risale
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü