Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Tripleks kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üç Katlı
- Akıl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Us, Bellek, Beyin, Düşünce, Hatır, Kanı, Karın
- Melal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dert, Hüzün, Usanç, Üzüntü
- Kalmamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tükenmek
- İlave kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Katma, Ekleme, Ulama, Ek
- Nesne kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şey, Zat
- Aygın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bitkin
- Mızıldanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sızıldanmak
- Hayme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Asmalık
- Aşlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zahire
- Anlak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zeka, Akıl
- Zincir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağ, Demir Bağ, Pranga
- Amortisör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cihaz
- Müzebzep kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karmakarışık
- Çerçeve kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pervaz, Kenarlık
- Abstraksiyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soyutlama
- Tangırdamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gürüldemek
- Revnak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Parlaklık, Göz Alıcılık
- İtaatkâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İtaatli
- Yazışma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Haberleşme, Muhabere
- Sakim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozuk, Eksik, Yanlış
- Öğle kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gün Ortası, Öğlen, Öğle Vakti, Günorta, Öğle Ezanı, Öğle Namazı
- Güvenerek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstinaden
- Sezinlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sezmek
- Tabii kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğal, Olağan, Saf
- Teadi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yağılık
- Tasavvuf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gizemselcilik, Sufilik
- Eğri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çap, Çarpık, Muavveç; Eğmel, Mukavves; Eğik, Mail; Doğru Olmayan, Münhani; Eğmeçli, Mukavves
- Takdis Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kutsamak
- Savuşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uzaklaşmak, Ekmek, İyileşmek, Kaçmak, Gizlice Kaçıp Gitmek, Geçmek
- Çelebi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Efendi, Terbiyeli, Centilmen
- Talihsizlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şanssızlık
- Alelade kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıradan, Olağan, Bayağı, Doğal, Sıra İşi
- Kurtarmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bitmek, Halas Etmek, İdare Etmek, Tüketmek
- Feci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acıklı, Facialı, Musibetli, Trajik, Yürek Er Acısı
- Berkitme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Takviye
- Nam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ad, San, Ün
- Asaletli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soylu
- Mazbut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzenli, Derli Toplu, Ahlaklı, Düzgün, Yazılmış
- Ocaklık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Baca, Mutfak, Ocak
- Sabote Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Baltalamak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü