Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Tost kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sağlık
- Devrisi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ertesi
- Bateri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Davul
- Emcek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Meme
- Sıfat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ön Ad, San, Bet, Keyfiyet, Yüz, Kılık
- Veronika kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tavşan Otu
- Sitabilizatör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dengeleyici
- Tabip kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hekim, Doktor, Sağaltman, Sagan
- Mahkeme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yargıevi, Yargı Yeri, Duruşma
- Kot kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rakım
- Beytülmal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Devlet Hazinesi
- Gözene kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözlük
- Mendebur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İğrenç, Pis, Sümsük, Sünepe
- Harekat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Davranışlar, İşler; Manevra, Çarpışma, Çevirme, Kovalama
- Yatkınlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beceri, Meleke
- Irz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Namus, Onur, İffet
- Taraftar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yandaş, Yanlı
- İktiran Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Erişmek, Ulaşmak
- Prömiyer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açılış, İlk Gösteri, İlk Sunum
- Hâlâ kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Henüz, Şimdiye Kadar, Şimdiye Dek, Henüz
- Faal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çalışkan, Hamarat, Canlı, Aktif, Etkin, Cevval, Hareketli
- Taharetsizlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cenabet
- Sarkmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sallanmak, Uğramak
- Termik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Isıl
- İstida kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dilekçe
- İnam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Emanet, Vedia
- Cinslik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cinsiyet
- Maharet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yetenek, Beceri, Beceriklilik, Ustalık, El Uzluğu, Uzluk
- Kadar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değin, Dek, Derece, Gibi, Aşamasında, Derecesinde, Ölçüsünde
- Enstrüman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çalgı, Araç
- Leffetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçine Sokmak, İliştirmek
- Doğrultmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzeltmek, Kazanmak
- Hırslanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öfkelenmek
- Vefasızlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hıyanet
- Oynatmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sarsmak
- Yüzey kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Satıh, Üst, Üzeri, Yüz
- Aracı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vasıta, Arabulucu, Komisyoncu, Simsar
- Köhne kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eskimiş, Çağ Dışı, Kart, Püskü, Bakımsız
- Bienal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yılaşırı
- Apotr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yardımcı
- Kırık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kırıntı, Melez, Üzgün
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü