Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Toparlak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kürevî, Top, Yuvarlak, Küre
- Dopdolu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hıncahınç
- Test Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Denemek, Ölçmek, Sınamak
- Oyçokluğuyla kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ekseriyetle
- Kovuşturma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soruşturma, Araştırma, Takibat, İstintak, Takip
- Atıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nişancı, Yalancı, Palavracı
- Müstacel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İvedi, Acele
- Yapım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnşaat, İmal, İnşa, Prodüksiyon
- Dikit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Stalagmit
- Pişek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pişkin
- Karşılaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Buluşmak, Çatmak, Görmek, Rastlamak, Rastlaşmak
- Sürücü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çoban, Şoför
- Kalp kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Duygu, Gönül, Hatır, His, Sadır, Sahte, Sevgi, Tembel, Yürek
- Tuturgu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durtut, Zapturapt
- Gider kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Masraf, Harcama, Çıkar, Mahariç, Masarif
- Mülakat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görüşme, Musahabe, Söyleşi, Buluşma, Kavuşma, Konuşma
- Arkalık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Semer
- Âmâ kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görme Engelli, Kör
- Karadinmez kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçe Dönük
- Atfetme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İsnat
- Taziye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başsağlığı
- Hükmetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çiğnemek
- Zengin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Varlıklı, Varsıl, Variyetli, Verimli, Gösterişli, Çok, Bol, Bay, Kibar, Varlı
- Mimar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Örekçi
- İştahlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstekli
- Bükülme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Devrim
- Gaza kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cihat, Kutsal Savaş
- Uyruklu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyruktan Olan
- Durgu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sekte
- Yavuklu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sözlü, Nişanlı, İstekli, Namzet, Sevimli
- Çabucacık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çabucak
- Tahta kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ahşap, Kara Tahta
- Dirsek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Makas
- Yargıç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hâkim
- Koloniyalist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sömürgeci
- Dincelmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dinlenmek, Konaklamak
- Eleştiri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kritik, Sınama, Tenkit, Yargılama
- Şans kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Baht, Güman, İhtimal, Kısmet, Talih, Uğur, Yıldız, Felek
- Mücrim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Suçlu
- Daimi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sürekli, Devamlı, Temelli, Kalıcı, Baki, Gedikli
- Tenhalaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Issızlaşmak, Boşalmak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü