Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Teşkil Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Örgütlemek
- Darmadağın Olma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hezimet
- Saldırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atılmak, Hücum Etmek, Salmak, Sarmak, Yürümek, Taarruz Etmek, Tecavüz Etmek
- Tek Parça kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yekpare
- Temas kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değinim, Dokunma, İlişki, Görüşme, Münasebet, Ulaşım, Değme, İlişki Kurma, Bağlantı, Ulaştırma, Bahsetme
- Şaplak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tokat
- Umumen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Genellikle
- Nakşetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kazımak
- Yansıma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akis
- Sağın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğru, Sahih
- Yabancı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı El, Bigâne, Ecnebi, Garip, Haricî, Özge, Yad
- Sınırlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belirlemek, Hapsetmek, Kısıtlamak, Mahdutlaştırmak
- Yabansı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Garip, Acayip, Çirkin, Kanunsuz, Kötü
- Kısım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bölüm, Hisse, Bölük, Kesim, Kol, Fasıl, Hizip, Parça, Takım
- Yolkesen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Harami
- Benzeri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aynı, Benzer, Eş, Tıpkı
- Kasvet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıntı, Gam, Hüzün, Keder
- İyelik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mülkiyet, Sahiplik
- Plüralist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çoğulcu
- Başdizgici kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başmürettip
- Ödev kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vazife, Borç, Zorunluluk, Vecibe, Mükellefiyet
- Hastalık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dert, İllet, Tutku
- Kızan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Delikanlı
- Yaramaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çapkın, Haylaz, Hınzır, Haşarı
- Anmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hatırlamak, Zikretmek
- Hercümerç Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karıştırmak
- Ötede kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşırı
- Gerekli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lazım, Lüzumlu, Vacip, Zaruri
- Natürel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğal
- Salmalık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Otlak
- Kabahat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Suç, Kusur, Hata, Töhmet
- Halisane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Samimi
- Ucube kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acayip, Hilkat, Hilkat Garibesi
- Terennüm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Irlama, Ötme, Şakıma
- Ölüm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Son, Vefat
- Uçantop kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Voleybol
- Askeriye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ordu
- Kanlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Katil
- Gevrek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözü Sulu
- İyi Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İyileşmek
- Halis kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Temiz, Katışıksız, Arı, Saf, Katkısız, Süzün
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü