Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Teşhir Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göstermek, Sergilemek
- Seçki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güldeste, Antoloji
- Lojik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mantık, Mantıklı
- Mebzuliyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bolluk, Çokluk
- Uyuşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yola Gitmek, İmtizaç Etmek, Mutabık Kalmak
- Açık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aleni, Belirgin, Açılmış, Serbest, Aşikâr, Berrak, Boş, Çıplak, Münhal, Sarih, Somut, Vazıh, Zahir
- Kraliçe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ece
- Ev Bark kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ev, Mülk
- Sap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Erkek, Kabza, Kök, Saplak, Gövde, Tutamak, Kabza
- Emare kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belirti, İz, İpucu, Alamet, Delil
- Görkem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Debdebe, Gösteriş, İhtişam, Şaşaa, Şatafat, Tantana, Haşmet
- Tanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şaşmak, Şaşakalmak
- Kilo kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kilogram, Geli
- Mevki Tutmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mevzilenmek
- İnak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nas, Dogma
- Refleks kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tepke, Tepki, Yansı
- Hükmetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çiğnemek
- Etanol kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alkol
- Görünmez Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaybolmak, Yitmek
- Konsolos kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dış İşleri Görevlisi, Elçi, Şehbender
- İthalatçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dış alımcı
- Mezelik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çerezlik
- İbraz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ortaya Koyma, Gösterme
- Yıkmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozmak, Tahrip Etmek, Yük İndirmek, Suçlamak
- Ortadan Kaldırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bertaraf Etmek
- Küp Şeker kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kesme Şeker
- Zamlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Artırımlı
- Kenevir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çetene, Kendir
- Taşra kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eyalet, Kenar, Dış
- Huraç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıban
- Kayık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sandal
- Badire kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Felaket, Güçlük, Zorluk, Tehlikeli Durum
- Görülen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tanıdık
- Gaip kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yitik, Bilinmez, Görünmez Alem
- Merdiven Korkuluğu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tırabzan
- Hırpalamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dövmek, Tepelemek, Örselemek
- Saptama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tespit
- Yemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aş, Yemek Yeme, Yiyecek, Taam, Ekmek, Batmak, Çizmek, Dalamak, Delmek, Harcamak, Isırmak, Kemirmek, Lokma, Mahvetmek, Oymak, Tüketmek, Aşındırmak, Bitirmek
- Damızlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Maya
- Muayyen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belirli, Belli, Kararlaştırılmış
- Esinlenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlham Almak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü