Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Teslim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pes
- Atalet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tembellik, İşsizlik, İşsiz Kalma, Gevşeklik, Uyuşukluk, Süredurum, İşlemezlik, Dinginlik, Durağanlık, Hareketsizlik
- İş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alışveriş, Amel, Davranış, Emek, Eylem, Fiil, Hizmet, İşlem, Kâr, Konu, Maslahat, Mesai, Mesele, Meslek, Nöbet, Sorun, Teamül, Uğraş, Yürürlük
- Pestil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hasta, Kak
- Hadım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kısırlaştırılmış
- Tuhaflık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gariplik, Acayiplik, İlginçlik, Garabet
- Haber kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Havadis, Bilgi, Salık, Söylenti, Sorak, Yenilik, Yüklem, Salkı, Uçar
- Self Servis kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seçal
- Sorunlu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Problemli
- Gurup kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Batma, Batış
- Seyirtmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koşmak
- Sinerji kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görevdeşlik, Güç
- İntaç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bitirme
- Sarpın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Silo
- Kolera kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Veba
- Ahval kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durumlar, Hâller, Olaylar, Davranışlar, Vaziyetler
- Akarsu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Su
- Gömmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bastırmak, Batırmak, Defnetmek
- Yerkökü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Havuç
- Tertiplemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzenlemek, Hazırlamak
- Görüşme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sohbet, Konuşma, Musahabe, Mülakat, Müzakere, Temas, Ziyaret
- Mukataa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kesim
- Azar Azar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yavaş Yavaş
- Tarumar Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karıştırmak
- Tenezzül Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Layık Bilmek, Layık Görmek
- Cadılamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyülemek
- Efsunlu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyülü
- Sistem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dizge, Düzen, Ayar, Yöntem, Dizim, Cümle, Tertibat, Yol, Takım, Öğreti
- İncelemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tetkik Etmek, Tekşirmek, Araştırmak, Bakmak, Eşmek, Gözlemek, İzlemek, Karıştırmak, Kaşımak
- Şımarmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Erköyünleşmek
- Ricat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gerileme, Çekilme, Geri Kaçma
- Başıdinç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rahat
- Çerenci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Farfara
- Elvermek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yetmek, Uymak, Uygun Görmek, Kifayet Etmek
- Okşar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özdeş
- Güvenç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güven, İtimat, Kıvanç
- Lazım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geçişsiz, Gerek, Gerekli, Lüzumlu
- Koklaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kokuşmak
- İstihbar Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Duymak, Öğrenmek
- Kestane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şabalıt
- Saten kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atlas
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü