Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Terbiyeci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğitimci
- Bestekâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Besteci, Ezgici, Kompozitör
- Müfrid kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yalıtkan
- Aktarmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Devretmek, Aramak, Bellemek, Göçürmek, İletmek, Nakletmek, Tercüme Etmek, Transfer Etmek
- Tarım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ekincilik, Kültür, Ziraat
- Düzenci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çakal, Düzenbaz, Oyunbaz, Oyuncu, Hileci
- Badiye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çöl
- Rasat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözlem
- Ağır Başlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ciddi, Vakur
Doğrusu Ağırbaşlı olarak yazılır.
- Aksata kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alışveriş
- Zatürre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Batar, Akciğer Yangısı
- Geçimlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nafaka
- Cop kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değnek
- Çiğin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Omuz
- Uluslararası kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beynelmilel, Milletler Arası, Enternasyonal, Beynelhalk, Halkara
- Polifonik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çoksesli
- Teklif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Önerge, Öneri, Önerme, Salma, Yükleme
- Yilbik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sara, Tutarak
- Ocaklık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Baca, Mutfak, Ocak
- Toplanık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müçtemi
- Hırtapoz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aptal, Sersem, Şaşkın
- Dalkavuk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İkiyüzlü, Yaltakçı, Yardakçı, Şaklaban, Yağcı, Yaltak
- Yükseltmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaldırmak
- Mevcut Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bulunmak
- Kalın Kafalı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aptal, Budala
- Bilmeden kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ezbere, Kazara, Yanlışlıkla
- Öğlen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öğle
- Dezavantaj kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Engelleme, Zarar Verme Durumu
- Ekşimek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozulmak, Kesilmek, Kıçkırmak, Sırnaşmak, Somurtmak, Turşumak, Utanmak
- Hararet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıcaklık, Coşkunluk, Isı, İsilik, Susuzluk
- Sentaks kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sözdizimi
- Ağızotu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yem
- Koyak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vadi, Derey
- Sureta kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yalandan
- Yarkurul kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Encümen, Komisyon
- Döleşi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Etene, Son, Meşime
- İnanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilmek, Güvenmek, Kani Olmak, Yutmak, İman Etmek
- Zift kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Katran, Karasakız
- Davranım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Davranış
- Yığışma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İzdiham
- Kapora kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Peyakçesi, Güvenmelik
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü