Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Tepme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tekme
- Çakım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıvılcım, Şimşek
- Guatr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Guşa, Cedre
- Avdet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dönüş, Geri Gelme
- Esinlenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlham Almak
- Salhane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kanara
- Erendiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Jüpiter, Müşteri
- Görklü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gösterişli, Güzel
- Müşteki Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yakınmak
- Ateşlilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hararet
- Kırılmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alınmak, Azalmak, Darılmak, Gücenmek, İçerlemek, İncimek, İncinmek, Sınmak, Yatışmak
- Milli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ulusal
- Tahmini kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaklaşık, Kararlama
- Gaile kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıntı, Dert, Üzüntü, Kaygı, Keder, Yük
- Görev kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vazife, İşlev, Resmî İş, Misyon, Fonksiyon
- Muaşeret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görgü
- Mezarlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kabristan, Gömütlük, Sinlik
- Felah kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kurtuluş, Selamet
- Çalkalamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çalkamak, Elemek
- Bölünmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üleşmek
- Bağ Bozumu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güz, Sonbahar
- Şapadanak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ansızın
- Analitik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çözümsel
- Sevk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gönderme, Güdüm, İleri Sürme, Götürme
- Mürtefi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüce, Yüksek
- Kutur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çap; Köşegen
- Hat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Biçim, Çizgi, Sınır, Yazı, Yol, Geçek, Kanal
- Damping kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşürüm, İndirim, Ucuzluk
- Muvasalat Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ulaşmak, Varmak
- Habaset kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alçaklık
- Gönen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Küçük Göl; Nem, Rutubet; Nemli (Toprak)
- İyice kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pir, Sıkı, Yakinen
- Kırılan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alıngan
- Gülücük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tebessüm
- Zakkumlaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acılaşmak
- Süje kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Konu, Özne
- Münezzeh kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arı, Temiz, Uzak
- Sabi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Küçük Çocuk
- Ağızsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sessiz, Yumuşak Huylu
- Beyazlaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağarmak
- Berhava kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boş, Yararsız
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü