Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Temkinsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sakınımsız
- Varaka kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kağıt, Yazılı Kağıt, Varak
- Rast Gelmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rastlamak, Rastlaşmak
- Yatırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bastırmak, Düzeltmek, Harcamak, Tevdiatta Bulunmak, Eğmek
- Hücum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atak, Hamle, Saldırı, Taarruz, Saldırma
- Kafile kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bölük, Konvoy
- Döner Sermaye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Döner
- Kumsal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıyı, Plaj, Sahil, Kumluk
- İlkin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Evvela, Önce, Başta
- Şahsiyetsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kişiliksiz
- Bostan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bahçe
- Yarak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Silah, Sik, Çük, Pipi, Bülük
- Edalı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çalımlı, Havalı, Nazlı, Civelek, Oynak
- Sahur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Obaştanlık
- Salim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Esen, Sağlam, Sakin
- Hülasa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sonuç, Sonuçta, Öz, Hasılı, Özet
- Yabansı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Garip, Acayip, Çirkin, Kanunsuz, Kötü
- İşlek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Canlı, Kıvrak
- Üremek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Artmak, Çoğalmak, Türemek, Yetişmek
- Sorti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıkış
- İstişare kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Danışma, Maslahat, Müşavere
- Nüktedan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şakacı, İnce, Nükteci
- Olcay kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Baht, Talih, İkbal
- Hâl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Davranış, Dert, Durum, Güç, Hatır, Kuvvet, Sıkıntı, Takat, Tavır, Tutum, Vaziyet, Ben, Benek, Puan
- Bürokrasi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Resmiyetçilik, Kırtasiyecilik
- Pazar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alışveriş, Piyasa
- Bayağı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Adi, Aşağılık, Pespaye, Hemen Hemen, Âdeta, Kibar Olmayan, Basit, Sıradan, Alelade, Aşağı, Epey, Gerçekten, Hasis, Küçük, Oldukça, Süfli, Yoz
- Karıkmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bocalamak
- Peki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Evet, Pekâlâ, Tamam, Yakşı
- Yanşak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geveze, Boşboğaz
- Demirî kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gri
- İmkânsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Olanaksız
- Telin Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lanetlemek
- İstisnasız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayrıksız
- Stand-By kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yedek, Destek, Bekleme
- Gayz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hınç, Öfke
- Varsayımsal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Farazi
- Vurgunculuk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Spekülasyon
- Yalpak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dalkavuk, Uçurum, Sokulgan
- İnşa Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dikmek, Kurmak, Yapmak
- Ustalık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ehliyet, İş, Maharet, Marifet
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü