Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Temeyyüz Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sivrilmek
- Direktör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yönetici, Yönetmen, Müdür
- Nebze kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Az, Bir Parça, Pek Az
- Hayal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düş, Görüntü, Rüya, Serap, İmge
- Şaban kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aptal, Saf
- Nasip Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Elvermek, Kavuşmak, Ulaşmak
- Çıban kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Apse, Baş
- Endişe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaygı, Üzüntü, Tasa, Bulut, Düşünce, Korku, Kuşku
- Utanmaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arsız, Kepaze, Pişkin, Yüzsüz, Sıkılmaz
- Kalem Efendisi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kâtip
- Erketeci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözcü
- İlham kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçe Doğma, Esin
- Hayvanlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yılkılık
- Davranma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muamele
- Gevşek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyuşuk
- Dolgun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kalın, Şişko
- Görünmez Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaybolmak, Yitmek
- Maharetli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Becerikli, Usta
- Uzatmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atmak, Dayamak, Germek, Göndermek, Oyalamak, Uzatmak, Vermek, Temdit Etmek
- Meyhane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçkilik
- Uzaktan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şahsen
- Hayâsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Utanmaz, Arlanmaz, Yüzsüz
- Anayasa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Esas, Esas Kanun, Konstitüsyon, Temel
- Mutantan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görkemli
- Oyuk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kovuk
- Muteber kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değerli, Geçerli, Güvenilir, Saygın, Yalımlı, İnanılır
- Şirniyat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tatlı
- Mersiye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağıt, Sagu
- Cırmalamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tırmalamak
- Esas Kanun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anayasa
- İşaretleme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İmleme, İma
- Pille kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kademe
- Denk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müsavi, Beraber, Emsal, Tay, Yatak, Yorgan, Yük
- Filoloji kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dilbilim
- Bakınmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Araştırmak
- Dışalım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İthalat
- Neccar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğramacı
- Gagayı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Martı
- Kuduruk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saldırgan
- Balta kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nacak
- Pencere Kapağı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kepenk
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü