Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Tebdil Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değiştirmek
- Yüreksiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cesaretsiz, Korkak, Ödlek
- Kazanma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İsabet
- Anahtar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açar, Araç, Dil, Kurgu, Vasıta, Vesile, Açkı
- İpotek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Girev, Tutu, Rehin
- İkmale Kalmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Borcu Olmak, Payize Kalmak
- Sığırcık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekirgekuşu
- Aykırı Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zıt Olmak
- Demincek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Demin
- Dolaşma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Devir, Tur
- Buzdağı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aysberg
- Aytaç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mütekellim, Hatip
- Taraf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cephe, Cihet, Kanat, Nazır, Semt, Veçhe, Yaka, Yan, Yer, Yön, Yöre, Yüz, Taman, Bölge,
Bölüm, Kat
- Örenlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Harabelik
- Öğle Vakti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öğle, Zeval Vakti, Öğleyin, Öğlende, Gün Ortası, Nısfınnehar, Günorta Çağı
- Bırakma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tevdi
- Festival kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sanat Gösterisi, Şenlik
- İhmalci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Savsak, İhmalkâr
- Reform kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzeltme, İnkılap, Islahat, Düzeltim, Yeğleme
- İrtihal Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölmek
- Olasılı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhtimalî, Muhtemel
- İdare kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Daire, Dümen, Kuruluş, Tutum, Yönetme, Yönetim
- İkramiye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ödül, Mükâfat, Prim
- Yakşıca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yakinen
- Aylak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Avare, Serseri, İşsiz, Boş Gezen
- Nazariyeci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuramcı
- Avam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Halk
- Tatmin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doygunluk, Doyum, Kanaatlenme, Kanıktırma, Sağlama
- Yasa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kanun
- Yansımak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aksetmek, Ulaşmak, Vurmak, Tepmek
- Seng kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taş
- Kiler kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ambar, Dolap
- Yamuk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şibih, Münharif
- Meyilli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Meyyal
- İcraiye Komitesi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belediye
- Küp kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sarhoş
- Dümbek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dümbelek
- Berbat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kötü, Pis, Fena, Bozuk, Çirkin, Beğenilmeyen, Darmadağın, Bakımsız, Perişan, Viran, Döküntü
- Kurnaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açıkgöz, Cambaz, Çakal, Kurt, Uyanık
- Başlayış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Giriş
- Ağırlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıntı, Ağırbaşlılık, Salmak, Baskı, Etki, Kalın, Külfet, Rehavet, Sorumluluk, Takı, Tartı, Yük
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü