Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Tazmin Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ödemek
- Asıntı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tehir
- Küre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yuvar, Dünya, Yeryüzü
- Şuuraltı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilinçaltı, Tahteşşuur
- Yetersizlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zaaf
- Fener kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Askı
- Kefillik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kefalet
- Host kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Konukçu
- Rey kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşünce, Fikir, Görüş, Karar, Oy, Ses
- İstikrarsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dengesiz
- Avaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nara
- Muzipleşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Takılganlaşmak
- Öçürge kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozan, Silgi
- Rahatsız Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tırmalamak
- Yolcu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geçici
- Bilakis kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tersine, Tersine Olarak, Aksine, Yok
- Birden kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ani, Aniden, Ansızın, Çabucak, Gafleten, Yekten, Bir Defada, Birlikte, Apansız
- Fer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Işık, Parlaklık, Aydınlık, Güç, Kuvvet, Nüfuz, Canlılık
- Kökertmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Köklemek
- Getirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gelmek, İletmek, Sağlamak, Sürüklemek
- Cebretmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zorlamak
- Kavuştak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nakarat
- Cali kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sahte, Yapma, Yapmacık, İçten Gelmeyen
- Sopalamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dövmek
- Çalgı Aleti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çalgı
- Kelep kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çile, Demet
- Dercetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Almak, Toplamak
- Adamcıl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sokulgan, Evcil, Ehli, Munis
- Sayrımsamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hastalık Hastası Olmak, Temaruz Etmek
- Göre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Diye, İçin, Nazaran, Uygun Olarak, Uyarınca, Gereğince, Tevfikan, Bakılırsa, Sorulursa, Fikrince, Bağıntılı
- Ecinni kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cin
- Sülüs kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üçte Bir; Arap Yazısı
- Gözde kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aziz
- Akşam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gece
- Yeçmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çözmek
- Utanmaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arsız, Kepaze, Pişkin, Yüzsüz, Sıkılmaz
- Hizmetkâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uşak
- İfşa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açıklama, Yayma, Ortaya Dökme, Dile Verme
- Etnik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Budunsal, Irksal, Kavmi
- Siluet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karaltı, Gölge
- İnsanperver kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnsancıl
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü