Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Tavassut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aracılık, Ara Bulma, Araya Girme, Aracılık Etme
- Tahattur Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hatırlamak
- Çıkagelmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Damlamak
- Zükâm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nezle
- Dalmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cummak, Uyuklamak, Uyumak
- Kabadayılık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Caka
- Tebelleş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Musallat
- Terhis Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bırakmak, Terk Etmek
- Horlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Horuldamak
- Yazıklanma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teessüf
- Fevkalade kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Olağanüstü, Beklenmedik, Görülmedik, İşitilmedik; Aşırı, Çok Fazla
- Güz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Payiz, Sonbahar, Hazan
- Konsolos kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dış İşleri Görevlisi, Elçi, Şehbender
- Gümrahlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bolluk
- Son Kânun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ocak
- Sıvışmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bulaşmak, Kaçmak, Sızmak
- Ufunet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pis Koku, Yangı, Cerahat, İrin
- Pulluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Köten
- Yakışmamış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğreti
- Yumulmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atılmak, Girişmek, Saldırmak, Kapanmak, Örtülmek
- İlk Kânun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aralık
- Buluşma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mülakat
- Eşik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Astana, Başlangıç
- İnkıta kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kesinti
- Etrafını Alarak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çepçevre, Çepeçevre
- Mezat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açık Artırma
- Şairce kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ozanca
- Kalem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çeşit, Tür, Yazar
- Tedarikli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hazırlıklı
- Boyun Borcu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vecibe
- Zemheri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karakış
- Dayanacak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durak
- Mahfaza kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Korunak, Mücre, Sandıkça, Kavza, Kap
- Otantik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Orijinal
- İhmalkârlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Savsaklık
- Ortaderi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mezoderm
- Sorguç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tuğ; Tepelik
- Seng kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taş
- Şiveli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nazlı, Edalı
- Çal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kır, Taşlık Yer, Çıplak Tepe
- Kötürüm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oturak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü