Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Tatlılık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tat
- Hayal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düş, Görüntü, Rüya, Serap, İmge
- Ortada kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahsus
- Cemaat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Topluluk, Toplum, Ehil, Kütle
- Pisboğaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Obur
- Kârgir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kâgir
- Merbutiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağlılık
- Açımlama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şerh
- Yaraştırma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tensip
- Ufunet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pis Koku, Yangı, Cerahat, İrin
- Televizyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İzleç, Sınalgı
- Meyus kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karamsar, Üzgün
- İmitasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taklit
- Yaver kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yardımcı, Emir subayı
- Tehir Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ertelemek
- Endişe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaygı, Üzüntü, Tasa, Bulut, Düşünce, Korku, Kuşku
- İrs kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kalıtım, Soyaçekim
- Karalamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yazmak, Çizmek, Leke Sürmek
- Dev kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ulu, Canavar
- Domates kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kızanak
- Eğlendirici kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Maskara
- Mesele kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İş, Maslahat, Problem, Sıkıntı, Sorun, Konu, Güç İş
- Kabiliyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dirayet, Kapasite, Yetenek, Beceri, Vasıf, Yetiklik
- Yüreklilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cüret, Güven, Yürek
- Kanunlar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seçim
- Telâş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Endişe, Kargaşa, Kaygı, Sıkıntı, Tasa, İvecenlik
- Esas kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ana, Anayasa, Asıl, Baş, Başlıca, Gerekçe, Gövde, Hakikat, İlke, Kök, Mahiyet, Omurga, Temel, Üs, Ana Öge, Asal
- Gözetim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Himaye, Nezaret
- Kahvedan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cezve
- Mas kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soğurma, Emme
- Sayılan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saygın
- Hemencecik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çabucak
- Kasıt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Erek, Amaç, İstek, Komplo, Maksat, Kötü Niyet
- Oylamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sese Koymak
- Makam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Orun, Ölçü, Huzur, Kat, Koltuk, Mesnet, Mevki, Post, Sandalye, Terane, Yer
- Bulut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Endişe, Keder, Ebr, Stratus
- Alakadar Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlgilenmek
- Yevmiye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gündelik, Vazife
- Boğanak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sağanak
- Samut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Suskun
- İhtirassız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutkusuz
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü