Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Tapınma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İbadet
- Başkaldırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayaklanmak, İsyan Etmek, Kabarmak, Kıyam Etmek
- Opsiyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seçenek
- Sulamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Suvarmak
- Fıldır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çabuk
- Yer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahal, Mekân, Orun, Alan, Arazi, Arsa, Arz, Belde, Bucak, Durum, Dünya, Görev, İz, Konum, Makam, Mevki, Mevzi, Nokta, Önem, Taraf, Ülke, Vaziyet, Yan, Zemin
- Kayaç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaya
- Menfez kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Delik, Ağız, Açma
- Başkâtip kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başyazman
- Tren kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şimendifer, Katar
- Muattal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boş
- Sızlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağlamak, Sızıldanmak, Vızıldamak, Yakınmak, Dert Yanmak, Şikayet Etmek, Tazallüm Etmek, Şekva Etmek
- Belirli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muayyen, Belli, Makul
- Beş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlkokul
- Müşir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gösterge, Mareşal
- Söz Gelişi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mesela, Örneğin, Söz Gelimi, Temsil
- Sofa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gezinti, Hol
- Birikmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üşüşmek, Yığılmak, Yığışmak, Toplanmak
- Hükûmet Merkezi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başkent
- Teist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tanrıcı
- İntizamsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzensiz, Karışık
- Belalı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yorucu, Üzücü, Can Sıkıcı, Kavgacı, Şirret
- Yenişmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekişmek
- Kavşak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağız
- Yardım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muavenet, Katkı, Destek, Etki, Bağış, İane, Kömek, Himmet, Lütuf, Medet, Muzaheret
- Gülle kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kumbara, Kurşun, Mermi, Top Mermisi
- Şadlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tören
- Topless kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üstsüz
- Göksel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Semavi
- Madun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alt
- Öğürmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Böğürmek
- Yağdırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sağlamak, Savurmak, Söylemek, Vermek
- Bürüme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstila
- Çoğalma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nema, Ziyade
- Sıkıntılar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teessürat
- Işıldak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Projektör
- İzlenim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İntiba, Teessürat
- Muaşeret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görgü
- Ucube kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acayip, Hilkat, Hilkat Garibesi
- Bürgü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atkı, Çarşaf
- Ebabil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dağ Kırlangıcı
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü