Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Tanı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teşhis
- Tutacak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kol, Tutaç, Tutak
- Sınmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arızalanmak, Bozulmak, Kırılmak, Dağılmak, Perişan Olmak
- Gayrı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Artık, Bundan Böyle, Başka, Diğer, Gayri
- İhtimal Ki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Galiba
- Adapte Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uymak
- Besili kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Semiz, Semirtilmiş
- Dehalet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sığınma
- Kapüşon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başlık
- Duygulandırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dokunmak
- Terkip kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bileşim, Tümleme, Birleştirme, Takım
- Mutabakat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muvafıklık, Uygunluk, Uyum, Yekdillik, Özdeşlik, Anlaşma, Uyuşma
- Tembellik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rehavet
- Hâl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Davranış, Dert, Durum, Güç, Hatır, Kuvvet, Sıkıntı, Takat, Tavır, Tutum, Vaziyet, Ben, Benek, Puan
- Muhaceret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göç
- Şahsiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Benlik, Hüviyet, Kişi, Kişilik, Kimse
- Testere kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bıçkı
- Fücceten kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ansızın
- Onarma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tamir
- Ağrı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Istırap, Acı, Sızı, Dert
- Leylaç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üçkâğıtçı
- Yaba kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dirgen
- Öğün kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Defa, Kez
- Eğlenme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tezyif
- Efrat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fertler, Bireyler; Erler
- Sıra kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aralık, Dizi, Düzen, Gün, Hiza, Nöbet, Rabıta, Saf, Silsile
- Çevri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Girdap, Tevil, Çevrinti, Anafor, Burgaç
- Tespit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belirleme, Saptama
- Toygan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğan
- Dövüşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vuruşmak
- Vermek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayırmak, Bayılmak, Çevirmek, Dayamak, Görmek, Harcamak, Hasretmek, İletmek, Katmak, Lütfetmek, Ödemek, Satmak, Serpmek, Tespit Etmek, Uzatmak
- Kelle kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Baş, Kafa, Kafatası, Tane, Başak
- Eğlence kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Âlem, Cümbüş, Düğün, Meze, Sefa, Sefahat, Zevk
- Odur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşte
- Övünmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lokalanmak, İftihar Etmek, Temeddün Etmek
- İlgili kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlgilenmiş Olan, İlgisi Bulunan, Alakalı, Alakadar, Müteallik, Bağlı, Ait, Müntesip
- Öndün kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Avans
- Öbürkü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öbürü
- Mandepsi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oyun, Tuzak
- Gövermek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Morarmak, Yeşermek
- Nohut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bezelye
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü