Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Talim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öğretim, Alıştırma, Yetiştirme
- Temelden kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kökten
- Ailevi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Maaile
- Ermek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Erişmek, Kavuşmak, Yetişmek
- Laborant kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Deneylikçi
- Saba kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Esinti
- Buut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boyut, Uzaklık, Uzunluk
- Kutsal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mukaddes, Mübarek, Kutsi
- Methal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Giriş
- Kıskanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekememek, İmrenmek, Haset Etmek
- Şenelmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyümek, Keyiflenmek, Serpilmek Yurt Haline Gelmek, Meskun Olmak
- Derece kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıvam, Seviye, Aşama, Ayar, Basamak, Doz, Gömlek, Had, Kadar, Kademe, Merhale, Mertebe, Nokta, Not, Paye, Radde, Rütbe, Tabaka, Termometre, Kerte, Yalım
- Zedelemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Berelemek, Zarar Vermek
- Yaşamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durmak, Duymak, Geçinmek, Geçmek, Görmek, Hissetmek, Kalmak, Oturmak, Hayatta Olmak, Sürdürmek, Eğleşmek, Keyif Sürmek, Ömür Sürmek
- Gazap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öfke, Kızgınlık, Hiddet, Hınç, Hışım
- Aşırılmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uçmak
- Düşürmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Azaltmak, Dökmek, Sıyırmak
- Yağı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşman, Hasım
- Kengi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Siyatik, Romatizma
- Teneffüs kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mola, Paydos, Solunum, Ara, Dinlenme Zamanı
- Aba kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üstlük, Palto, Abla, Anne
- Masun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Korunmuş, Saklanmış
- Turizmci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gezginci
- Kotur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyuz
- Filan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Falan
- Temdit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uzatma, Sürdürme; Sulandırma, Seyreltme
- İstikrarlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dengeli, Kararlı
- Müstear kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lakap, Takma
- Sularında kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yakınlığında
- Bulaşık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kirli, Pis, Etki, İz, Karışık, Kirli, Yapışkan
- Konson kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ünsüz
- İmtizaç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uygunluk
- Tetanos kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kazıklıhumma
- İthaf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Adama
- Kadın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bayan, Hatun, Hatun Kişi, Zen, Ayal, Karı, Eş, Avrat, Dişi, Hanım
- Acılık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Felaket, Keskinlik, Kinayelilik, Meraret, Sertlik, Tüntlük, Uğursuzluk, Zehirlilik
- Nispetsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Farklı
- İmdat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Medet, Yardım
- Emsalsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eşsiz, Benzersiz, Tek
- Anane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gelenek, Örf
- Kumanya kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Azık, Er Azığı
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü