Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Tahkim Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Berkitmek
- Çulsuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Parasız
- Dolaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belirmek, Devretmek, Dolanmak, Gezinmek, Gezmek
- Böhtan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tezvirat
- Doktor kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tabip, Hekim, Sağaltman, Sagan
- Selametle kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Esenlikle
- Muteber kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değerli, Geçerli, Güvenilir, Saygın, Yalımlı, İnanılır
- Limanlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sakinleşmek, Yatışmak
- Hangar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çardak, Talvar, Sundurma
- Zıddiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çelişki, Tenakuz, Uyuşmazlık, Karşıtlık
- Güzellik Salonu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuaför
- Asil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soylu, Vekil Olmayan, Necabetli
- Camgöz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Köpek Balığı, Tamahkâr
- Sakatlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hata, Kusur, Yanlış
- Gazal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ceylan
- Yukarı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fevk, Üste
- Müeyyide kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ceza, Yaptırım
- Hilkat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fıtrat, Yaradılış
- Anane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gelenek, Örf
- Ambalaj kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sarıt, Bağlama
- Zavallı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Biçare, Âciz, Fakir, Fukara, Gariban, Garip, Miskin, Perişan, Acı Çeken, Mutsuz, Eksin
- Beyzade kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bey Oğlu, Soylu Kimse, Nazlı Kimse
- Kasavet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaygı, Sıkıntı, Tasa, Üzüntü
- Okuma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıraat
- Kastor kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kunduz
- Geri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aptal, Arka, Art, Geçmiş, Geri Kalmış, Mazi, Son, Sonuç, Alt Taraf, Mabait
- Ruam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sakağı
- Yalabımak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Işıldamak, Parıldamak, Parlamak
- Uzun Etek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şapşal
- Kanaat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşünce, İnanç, Kanı, Kanıklık, Soğum, Yetinme, Doyum
- İçerme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhtiva
- Prezervatif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaput
- Tat Alma Organı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dil
- İhmalci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Savsak, İhmalkâr
- Tapınak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mabet
- Alaylı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görkemli, Gösterişli, Müstehzi
- Hatun Kişi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kadın
- Uçuk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uçmuş, Solmuş, Hafif, Kabarcık, Soluk, Solgun
- Hastalık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dert, İllet, Tutku
- Yontu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Heykel
- Nobran kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nadan, Kaba, Sert, Gönül Kırıcı
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü