Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Tahammül kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayanmak, Kaldırmak, Katlanmak, Sabır, Dözüm, Götürüm
- Havi Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçermek, İhata Etmek, Kapsamak
- İktisap Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kazanmak
- Umulur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muhtemel
- Nezih kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Temiz, Ahlaklı
- Ortada Olmaksızın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gıyaben
- İmtizaç Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağdaşmak, Uyuşmak
- Ehli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ehlileştirme, Evcil
- Empülsiyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vuru
- Dinlenme Kampı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kamp
- Asaletli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soylu
- Bileşke kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vektör, Muhassala, Birleşme
- Emir Vermek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Komut Vermek
- Muhafaza Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beklemek, Korumak, Saklamak
- Öncül kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kılavuz, Öncü
- Kudurmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öfkelenmek
- Adapte kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyarlanma
- Menopoz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Âdetten Kesilme, Yaş Dönümü, Âdetgörmezlik
- Meydan Okumak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rest Çekmek
- Neden kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İllet, Münasebet, Ne, Ne İçin, Niçin, Niye, Sebep
- Laf Cambazlığı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Demagoji
- Delil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayanak, Emare, Gerekçe, İp Ucu, Kanıt, Rehber, İz, Kılavuz
- Uğraşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bakmak, Didişmek, Savaşmak
- İta kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Verme, Ödeme
- Yavuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sert, Yaman, Çetin, Fena, Güçlü, Gürbüz, Güzel, İyi, Kötü, Pek Sert, Kıyak
- Plaçkacı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çapulcu
- Yüksek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Faik, Güçlü, Koca, Yüce
- Görüş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fikir, Yargı
- Kütle kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cemaat, Küme, Yığın
- Peyvent kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşı
- Komprime kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hap
- Kapalı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağlı, Gizli, İçe Dönük, Müphem, Örtülü, Saklı, Zımni, Mahsur, Münhasır
- Tutuk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekingen, Durgun, Kapalı, Kesik, Sıkılgan, Tutuklu, Utangaç
- Alaimisema kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gökkuşağı, Alkım
- Servet Sahibi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Varlıklı, Zengin
- Belgem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlam
- Tanıştırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Takdim Etmek, Tanış Etmek
- Tepreşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nüksetmek
- Tükenmez Kalem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tükenmez
- Hamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağ Yatak
- Uşak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çocuk, Hizmetçi, Hizmetkâr, Kullukçu, Nöker, Tayfa, Erkek Hizmetçi
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü