Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Sığınma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İltica
- Lehim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaynak
- Mütetebbi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Araştırıcı
- Dram kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acıklı
- Feminen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kadınsı
- Jeotermal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yerısıl
- Medenilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uygarlık
- İhtilalci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Devrimci
- Akan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cari
- Hicivci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yergici
- Sathi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüzeysel, Üstünkörü, Üstten, Yüzden
- Düzleşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşınmak, Düzelmek, Yatmak
- İçtimai Fikir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Efkârıumumiye
- Arif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilgili, Bilge, Sezgili, Bilikli, Anlayışlı
- Kaldıraç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Manivela
- Konsonant kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ünsüz
- Kocalar Evi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Huzurevi
- Melik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hakan, Hükümdar, Padişah, Kral
- Mahlul kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Harç
- Empoze kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayatma
- Mülteci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sığınmacı, Sığınık, Sığınan
- Katiyen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hiçbir Zaman, Asla, Kesinlikle
- Gözü Tok kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tokgözlü
- Abartmadan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilamübalağa
- Zındıklık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dinsizlik
- İratçıl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müşkülpesent
- Elan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Daha, Hâlâ, Henüz, Şimdi, Şimdiki Durumda, Şu Anda, Daha
- Ziyaret Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görmek, Uğramak
- Sarkıtmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bırakmak, Salmak
- Triyo kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üçlü
- Uzlaştırıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ara Bulucu
- Sırıklamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çalmak
- Etap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Adım, Aşama, Merhale
- Cevir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cefa, Eziyet, Üzgü
- Mümkünlük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Olanak
- Cezve kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kahvedan, Kahvedanlık
- Büyüme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nema
- Şüphe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuruntu, Kuşku, Şaibe, Şek, İşkil
- Garip kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acayip, Tuhaf, Yadırganan, Yabansı, İlginç, Yoksul, Kimsesiz, Abus, Cins, Gariban, Yabancı, Zavallı, Gurbette Yaşayan, Elgin
- Serinleşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Serinlemek
- Cenabet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cünüp, Taharetsizlik
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü