Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Sürümek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sürüklemek
- Eşantiyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Örneklik, Bedavalık
- Lokman Ruhu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eter
- Göçer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göçebe
- Matmazel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bayan
- Kusmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boşaltmak, Reddetmek
- Sığınmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İltica Etmek, Barınmak
- Ham Mal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ham Madde
- Çalapaça kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zorla Yürüterek, Sürükleye Sürükleye
- Rahatsızlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hastalanmak
- Perakende kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tekten, Dağınık, Perişan
- Pekiyi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Âlâ
- Mazmunsuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kof
- Paytak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çarpık; Piyon
- Nevmit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çaresiz
- Tuğra kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tura
- Skolastik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eski
- Olabilir Ki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Galiba
- Düzleşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşınmak, Düzelmek, Yatmak
- Kentli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Köylü
- Ardıl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mütevali, Halef, Arda, Ardışık
- İvinti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hız, Sürat, Çabukluk
- Harcanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gitmek
- Ergin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yetişmiş, Olgunlaşmış, Reşit, Kemale Gelmiş
- Sersem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sangı, Dümbelek, Şaşkın
- Alınmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İncinmek, Gücenmek, Darılmak, İçerlemek, Kırılmak
- Şantiye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dikinti Meydanı, Yapı Yeri
- Sataşkan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mütecaviz, Saldırgan, Mütearrız
- Şıkırdamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aydınlanmak, Parlamak
- Gübür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çöp, Süprüntü
- Kantite kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nicelik
- Mukavemet Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayanmak
- Buluşma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mülakat
- Moskof kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acımasız, Zalim
- Gabilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ahmaklık
- Kıyık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çuvaldız
- İğneli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dokunaklı, Kırıcı
- Tırkaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sürgü
- Görümce kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Baldız
- Mehabet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Heybet
- İntikam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öç
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü