Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Sözdizimi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sentaks
- Baki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölümsüz, Kalıcı, Kalımlı, Kalan, Sürekli, Daimi, Öteki
- Veçhe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Semt, Taraf, Yön
- Ömre Bedel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değerli, Güzel
- Telfin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Takoz
- Sedir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Divan, Taht, Kerevet, Dağ Servisi, Katran Ağacı
- Kümbet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kubbe; Kabartı
- Gübür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çöp, Süprüntü
- Abit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zahit
- Pahalanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pahalılaşmak
- Mümin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnanan, İnançlı, Müslüman
- Özellik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çeşni, Hassa, Husus, Hususiyet, İlim
- Swift kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hızlı
- Bezeksiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yalın
- Sıkılma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hicap
- Sonuçlu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müessir
- Perişan Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Haklamak, Kahretmek, Yemek
- Başa Düşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlamak
- Ekşimek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozulmak, Kesilmek, Kıçkırmak, Sırnaşmak, Somurtmak, Turşumak, Utanmak
- Organizasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzenleme, Kuruluş, Kurum, Teşkilat, Örgüt
- Kemiksiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açık, Kesin
- Mazbata kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutanak
- Feodalite kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Derebeylik
- Asitane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstanbul
- Sütre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Örtü, Perde
- Çamurlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bulaşmak
- Yasama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kanunvericilik, Teşri
- Engellemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çelmek, Hapsetmek, Karışmak, Kösteklemek
- İnsanüstü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fevkalbeşer
- İsraf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Savurganlık, Tutumsuzluk, Saçım, Saypama
- Talancı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çapulcu
- Gidiş Yolu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güzergâh
- Far kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzgün
- Rica Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dilemek
- Cefakâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cefa Eden, Cefa Çeken
- Kak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pestil
- Saklamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muhafaza Etmek, Örtbas Etmek, Gizlemek, Saklı Tutmak, Alıkoymak, Ayırmak, Bırakmak, Esirgemek, Gizletmek, Kaldırmak, Korumak, Örtmek, Tutmak
- Munis kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sevimli, Uygun, Uysal, Alışılan, Cana Yakın, Adamcıl
- Mülkiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İyelik, El
- Deney kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Deneyim, Tecrübe
- Karartı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Siyahlık
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü