Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Sözde kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güya, Sanki
- Örnek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Emsal, Göstermelik, Misal, Numune, Biçim, Şekil, Model, Tıpkısı, Misil
- Tohum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Döl, Nesil, Sülale
- Senkronizm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eşanlılık
- Yüreklilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cüret, Güven, Yürek
- Son Kânun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ocak
- Karar Tutma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstikrar
- Yeleme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Havai, Gayriciddi
- Vasıtalı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dolaylı
- Kötürüm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oturak
- Solunum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teneffüs
- Suiniyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kötü Niyet, Kötü Yasan
- Nispilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İzafiyet
- Fazilet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Erdem
- Fasih kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açık
- Amudi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dikey
- Dogma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kör inanç, İnak
- Adaklı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nişanlı
- Portföy kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cüzdan
- Ferman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Buyruk, Emir, Padişah Buyrultusu, Yarlık
- İrkmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birikmek, Tiksinmek, Toplamak
- Hayıflanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acınmak, Üzülmek, Esef Etmek
- Dönme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Devir, Viraj, Deveran, Mühtedi
- Hâkim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Baskın, Egemen, İdare Eden, Söz Geçiren
- Söve kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çerçeve
- Sahabet Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kayırmak, Korumak
- Yücelmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yükselmek
- Sadakatli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sadık
- Duralamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Duraklamak
- Kademli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uğurlu
- Dincelmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dinlenmek, Konaklamak
- Tutuklu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mevkuf
- Sırtarmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sırıtmak
- Liva kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sancak, Tugay
- İçgüdüsel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnsiyaki
- İnceden kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Duygulu
- Hitabet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Konuşma
- Aba kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üstlük, Palto, Abla, Anne
- Tozan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zerre
- Işıldak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Projektör
- Cürmümeşhut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Suçüstü
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü