Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Srnamak ile ilgili kayıtlı bilgi bulunamadı!
- Sıçanotu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arsenik
- Köstebek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sokur, Yer Sıçanı; Sıraca
- Tahassun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sığınma
- Tesadüf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rastlama, Rast Gelme, Rastlantı, Rast Geliş
- Deprem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hareket, Sarsıntı, Zelzele, Zerzele, Yer Sarsıntısı
- Tertemiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çok Temiz, Arı sili, Pirüpak, Pırıl Pırıl
- Şükran kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İç Yükümü, Gönül Borcu, Minnettarlık, Teşekkür
- Korunum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muhafaza
- Nefiy kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sürgün
- Kırgavul kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sülün
- Azalık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üyelik
- Fakül kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Benek
- İma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üstü Kapalı, Anlamlı, Belirsiz, İham, İşare, Kinaye, İşaretleme, İhsas, İmleme, Anlaştırma, Dolaylı Olarak Anlatma
- Mahdudiyetli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Münhasır
- Çıkar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fayda, Gider, Kazanç, Menfaat, Yarar
- Stop kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dur
- Bayan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eş, Hanım, Hatun, Kadın, Karı
- Kaplamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Almak, Basmak, Bastırmak, Bürümek, Dolmak, Kuşatmak, Örtmek, Sarmak, Tutmak, Yürümek, Yüzlemek, İstila Etmek
- Mesele kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İş, Maslahat, Problem, Sıkıntı, Sorun, Konu, Güç İş
- Yan Taraf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Böğür
- Pespaye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alçak, Aşağılık, Bayağı, Soysuz
- Viraj kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dönemeç, Büklüm, Dönme
- Duyurmamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saklamak
- Çıkar Yol kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çare
- Sürveyan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözetmen
- Külhani kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kabadayı, Serseri
- Tevkici kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nişancı
- Reel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gerçel, Gerçek
- Koymak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Almak, Atmak, Ayırmak, Bırakmak, Çekmek, Dokunmak, Eklemek, Etkilemek, Katmak, Salmak, Terk Etmek, Vazetmek, Vurmak, Yakınmak
- İskontolu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İndirimli
- Öze kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hassa, Özgü
- Örümce kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Örümcek
- Mühürcü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Damgacı
- Alışılmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yerleşmek
- Batmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boğulmak, Gömülmek, Dalmak, İflas Etmek, Çökmek, Kaybolmak, Dokunmak, Gark Olmak, İncitmek, Kirlenmek, Sançmak, Yemek, Yok Olmak
- Düzeltmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Onarmak, Toplamak, Yapmak
- Tartaklamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hırpalamak
- Hırs kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açgözlülük, Tamah, Ateş, Harislik, Hınç, Öfke, Soğumsuzluk, Aşırı Tutku, Kızgınlık
- Görkem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Debdebe, Gösteriş, İhtişam, Şaşaa, Şatafat, Tantana, Haşmet
- Ardıl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mütevali, Halef, Arda, Ardışık
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü