Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Sefer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yolculuk, Defa, Kere, Kez, Savaş, Yol, Savaşa Gidiş, Harp
- Kapsama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şümul
- İnsancı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnsancıl
- Duraksamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Duraklamak, Tereddüt Etmek
- İğdiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aktalanmış
- Çeki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıntı, Tartı, Üzüntü
- Uydurulmuş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uydurma
- Mandepsi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oyun, Tuzak
- Cihet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Semt, Taraf, Yan, Yön
- Teyakkuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyanıklık
- Virman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aktarım
- Şehircilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kentçilik
- İştahsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boğazsız
- Denklem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eşitlik, Muadele
- Arozöz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yer Sulama Arabası, Sulamaç
- Kazanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Almak, Çıkmak, Galip Gelmek, Yenmek
- Kavis kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yay, Eğmeç
- Nine kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Babaanne, Büyük Anne, Büyükanne, Ebe, Nene
- Vücutlu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İri
- Sinlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kabristan, Mezarlık
- Kıskançlık Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıskanmak
- Gözlemevi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rasathane
- Han kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kervansaray
- Mevzun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzgün, Ölçülü
- Lup kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyüteç
- Duman Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozmak, Yok Etmek
- Pingpong kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Masa Topu
- Karşıtlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zıddiyet, Mübayenet, Tezat, Zıtlık, Kontrast
- Kıvanç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sevinç, Haz, Övünç, Güvenç, İftihar, Mefharet
- Voli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kâr, Kazanç, Vurgun
- Bibliyografya kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaynakça
- Ehliyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yeterlik, Yetenek, Kabiliyet, Sürücülük Vesikası, Uzluk, Yetki
- Metazori kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zorla
- Hademe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görevli, Odacı
- Nektar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bal Özü
- Kanaat Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yetinmek
- Sırtçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hamal
- Muallim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hoca, Okutman, Öğretmen
- Hırlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mırıldamak
- Salmalık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Otlak
- Beyan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Söyleme, Bildirme
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü