Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Sağlama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tedarik, Temin
- Grado kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Derece
- Kohum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akraba, Hısım
- Buzçözer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Defroster
- Karalamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yazmak, Çizmek, Leke Sürmek
- Güney kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cenup
- İskemle kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sandalye
- İlan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bildiriş, Duyuru, Bilit
- Okul kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mektep, Meslek
- Hukuki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tüzel
- Âdem Evladı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnsan
- Merhametsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vicdansız, Acımasız, Gâvur, Kalpsiz, Katı, Gaddar
- Memorandum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Andıç
- Kerevet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seki, Sedir
- Ekstra kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nitelikli, Olağandışı, İyi, Vasıflı, En İyi, Fazladan
- Ataletli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mıymıntı
- İmkânlılık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kapasite
- Ekvator kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hattı İstiva, Eşlek
- Heccav kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yergici
- Aklanma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beraat
- Kökeninden kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Esasen
- Duyurmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yayımlamak
- Elhasıl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sözün Kısası, Kısacası; İşin Sonu
- Haricî İşler kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dış İşleri, Hariciye
- Mükellef kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gösterişli, Ağır, Özenli; Yükümlü
- Parantez kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayraç
- Irgamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Davranmak
- Maskara kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğlendirici, Soytarı, Rastık, Hoş, Rimel, Sevimli, Rezil
- Eğilimli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstekli, Meyyal
- Saklamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muhafaza Etmek, Örtbas Etmek, Gizlemek, Saklı Tutmak, Alıkoymak, Ayırmak, Bırakmak, Esirgemek, Gizletmek, Kaldırmak, Korumak, Örtmek, Tutmak
- Burgaç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Su Çevrisi, Girdap
- Yerleşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oturmak
- Şekilbilgisi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Morfoloji
- Şüphe Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuşkulanmak
- Tadil Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değiştirmek
- Bohça kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıkın, Bütçe
- İhtiyat Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sakınmak
- Selim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dürüst, Doğru, Kusursuz
- Hodkâm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bencil
- İnikat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlaşma
- Adlandırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anmak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü