Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Sarf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Harcama, Dilbilgisi, Gramer
- Ortaöğretim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lise
- Evren kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Âlem, Cihan, Kâinat, Zaman, Ulu, Felek
- İnamsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kalleş
- Depo Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yığmak
- Şiryan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atardamar
- Korner kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Köşe
- Büyülü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyülenmiş, Efsunlanmış, Sihirli
- Göreceli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İzafi, Nispi
- Kötü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acı, Aşağı, Aşırı, Berbat, Çok, Döküntü, Duman, Fena, İbret, Kaba, Kaput, Kara, Kör, Melun, Nadan, Nahoş, Pis, Sıfır, Şer, Tehlikeli, Yaman, Yaş, Endişe Veren
- Demagoji kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Demagogluk
- Sıkıştırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kısmak, Kıstırmak, Tıkmak, Zorlamak
- Uydurmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Becermek, Bulmak, Elde Etmek, Sağlamak
- Oldukça Çok kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Epey
- Koltuklamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pohpohlamak
- Seyirtmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koşmak
- Kohumbazlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İltimas
- Anut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnatçı
- Yükselti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rakım, İrtifa, Tümsek, Yükseklik
- Hilafsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuşkusuz
- Emanet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Can, Mevduat, Ruh, İnam, Vedia
- Rötar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gecikme
- Tertip kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzen, Düzenleme, Sıralama, Koldaş, Dizgi, Hile, Komplo, Düzene Koyma, Hazırlama
- Deli Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Delirmek
- Kantar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kapan
- Ağ Tabaka kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Retina
- Yaralanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gücenmek, İncinmek, Kırılmak
- Esaret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutsaklık, Kölelik, Boyunduruk
- Biilaç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çaresiz
- Olay kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hadise, Hikâye, Vaka, Vakıa
- Sabah kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gündüz, Sabahleyin, Seher, Yarın
- Fırtına kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıntı
- Yürüyüş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seyir
- Sadaret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başbakanlık
- Kocalar Evi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Huzurevi
- Hasta Bakıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tıp Bacısı, Tıp Kardeşi
- Pozitivizm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Olguculuk
- İdman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Jimnastik, Spor, Bacanma, Bacanış
- Hileci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cambaz, Hilekâr, Madrabaz, Oyunbaz, Oyuncu, Soytarı
- İğneli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dokunaklı, Kırıcı
- Mutat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alışılmış, Alışılan, Her Zamanki
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü