Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Sanık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zanlı, Günahkâr, Taksirkâr, Maznun
- Dörtlük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıta
- Cihan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dünya, Evren, Âlem, Acun
- Katetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bölmek, Kesmek
- Meyan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ara, Orta
- Yaban kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vahşi, Yabancı, Issız Kır, Issız, Yabani, Issız Yer, El
- Töre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Adet, Gelenek, Ahlak
- Mimar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Örekçi
- İvaz Etme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İkame
- Değer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıymet, Paha, Bedel, Valör, Ayar, Eder, Haysiyet, Kadir, Ölçü, Şayan, Karşılık, Layık
- Rahmetli Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölmek
- Müstahak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaraşır, Layık, Hak Etmiş
- Suçsuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Masum, Günahsız
- Harem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eş, Karı
- Tıntın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilgisiz, Bomboş, Boş, Cahil
- Mutasarrıflık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sancak
- Fosforlu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gösterişli, Parlak
- Çoğunluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çokluk, Ekseriyet
- Konvoy kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kafile, Bölük, Katar
- Tabiatsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geçimsiz, Huysuz
- Tersane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tezgâh
- Kazanılmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gelmek
- Özgü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Has, İçin, Mahsus, Muhtas
- Gölcük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Azmak
- Yapı Taşı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Esas, Temel
- Firari kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaçak
- Sarma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dolma, İstila
- Kohumbazlık Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kayırmak
- Aciz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güçsüzlük, Beceriksizlik
- Seslemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çağırmak
- Merkez kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Orta, Tarz, Biçim, Özek, İçre, Ortalık, Göbek, Mihrak, Odak
- Alkış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tezahürat
- Bilimsel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilimlik, İlmi
- Tahkikat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soruşturma, Soruşturmalar
- Duruluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açıklık
- Yaydırma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tevzi
- Şereflendirme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teşrif
- Abdarlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Letafetlilik, Sululuk, Şıralılık, Taravetlilik
- Eğlenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beklemek, Oyalanmak, Alay Etmek, Alem Yapmak, Durmak, Gezinmek, İzlemek, Lağa Koymak, Maskaraya Koymak, Seyretmek
- Fingir Fingir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oynak
- Fon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dipyüz, Alt, Görüntü, Kaynak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü