Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Sahte kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzmece, Kalp, Uydurma, Yapmacık, Gastan
- Yöresel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahalli, Mevzii, Yerel, Lokal
- Döşekçe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Minder, Şilte
- Tümen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yığın
- Muhtıra kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anımsatma, Uyarma, Uyarı Yazısı, Andıç
- Eğimli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Meyyal
- Riayetkâr Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uymak
- İlginç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Enteresan, Tuhaf, Garip, Meraklı
- Kurtuluş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Halas, Selamet, Necat
- Manzara kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durum, Görüntü, Görünüm, Görünüş
- Pimpirik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozuk, Harap, Virane
- İktisatçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ekonomist
- Fer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Işık, Parlaklık, Aydınlık, Güç, Kuvvet, Nüfuz, Canlılık
- Mühürcü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Damgacı
- Bölüşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üleşmek, Paylaşmak, Taksim Etmek
- Kabotaj kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Denizcilik
- Süblime kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aksülümen
- Zor kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güç, Güçlükle, Sıkıntı, Güçlük, Rahatsızlık, Yüküm, Mecburiyet, Baskı, Çetin, Kıyın, Cebir, Emekli, Kuvvet, Müşkül, Sıkıntı, Yaş, Zorla
- Kişiselleştirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağlamak
- Çimil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anofel
- Soluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nefes, Sarı, Tarz, Uçuk
- Yıldırı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tedhiş
- Beniz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüz, Yüz Rengi, Bet
- Ceset kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölü, Meyit, Naaş
- Boğulmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölmek, Sıkılmak, Bunalmak, Gark Olmak
- Üye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aza, Uzuv, Organ
- Hayalperest kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşsever, Düşlemci
- Vasıflı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nitelikli
- Yüz Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ismarlamak, Göçürmek, Havale Etmek
- Tevkif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alıkoyma, Tutuklama, Durdurma, Tutma
- Tiraj kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Baskı
- Tekdir Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Azarlamak, Paylamak
- Güdücü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çoban, Sürücü
- Kritik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eleştiri, Nazik, Tehlikeli, Endişeli, Ciddi, Korkulu
- Fraksiyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bölüngü, Bölüntü, Hizip
- Mühürlü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Damgalı
- Havali kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çevre, Dolayı, Bölge, Yöre
- İspatlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İspat Etmek, Kanıtlamak
- Sempatizan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Duygudaş, Yandaş
- Sem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zehir
- Aforizma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özdeyiş
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü