Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Rezerv kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaynak, İhtiyat, Yedek, Saklanmış, Biriktirilmiş, Henüz İşletilmemiş
- Salhane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kanara
- Okşamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Benzemek, Sevmek, Sıvamak, Sıvazlamak, Dövmek, Övmek
- Tetebbu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İrdeleme, Araştırma
- Daktilo kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yazıncak
- Kabız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Peklik, Makbuz, Kavrama, Tutma
- Direk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kazık, Sütun
- Fasih kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açık
- Payanda kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayak, Destek
- Teyze kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hala
- Satkınlık Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gammazlamak
- Kıçkırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ekşimek
- Merih kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sakıt, Mars
- Şekil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Biçim, Tarz, Tutum, Yol, Taslak
- İçli Dışlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Senlibenli, Teklifsiz, Samimi
- İlhak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Katma, Bağlama, Ekleme
- Takanak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alacak, Borç, İlişki, Takıntı
- Gayet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pek, Çok, Pek Çok
- Yığılışma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İzdiham
- Yükselme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Terakki, Terfi
- Senet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belgit, Belge, Evrak, Vesika
- Reis Bey kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başkan
- Hamhalat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çorak, Kuru
- İzci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lepirci, Keşşaf
- İmitasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taklit
- Hamle kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atılış, Saldırış, Adım, Atak, Hücum, Atılım, Savlet
- Zıngıldamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zangırdamak
- Hayret Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şaşmak
- Atlatmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kurtulmak, Aldatmak, Ekmek, Paketlemek, Savmak, Savsaklamak, Savuşturmak
- Beyzade kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bey Oğlu, Soylu Kimse, Nazlı Kimse
- Volkanik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yanardağsal, Püskürük
- Çıra kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lamba
- Norma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kota
- Doyumluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yağma
- Basımevi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Matbaa
- Konuş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Konum
- Azap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıntı, Ezinç, Büyük Sıkıntı, Emge, Eza, Cefa, Eziyet, İşkence
- Susta kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yay
- Arziyat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yer Bilimi
- Zilli Bebek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şakşakçı
- Tek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bir, Biricik, Birlik, Hiç, Hiçbir, Salt, Sessiz, Tekil, Tenha, Uslu, Vahit, Yegâne, Yalnız, Yalnızca, Sadece
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü