Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Randevu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Buluşma, Görüş
- Şartlar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şerait
- Tuf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yuf
- Taptaze kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gıcır Gıcır
- İzzetüikbal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saygınlık
- Şeffaf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Berrak, Saydam
- Üstüne Düşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durmak
- Sini kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tepsi
- Kalbi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçten, Yürekten, Gönülden
- Göze Girme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gösteriş
- Bekâret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kızlık, Erdenlik, Saflık, Temizlik, Masumluk, Doğallık, Tazelik, Yenilik
- Viran kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yıkık, Harap, Berbat
- Ayarlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dakikleştirmek, Köklemek
- Mahviyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alçak Gönüllülük
- Rekor kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı En Üst Derece
- Çakırkeyif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sarhoş
- Muhteşem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyük, Görkemli, Gösterişli, Büyük Ve Göz Alıcı
- Diktatör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Buyurgan, Zorba, Tiran
- Katmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eklemek, Beslemek, Karıştırmak, Koymak, Salmak, Ulamak, Vermek, İlave Etmek
- Tornistan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tersyüz Etme
- Ortada kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahsus
- Kafiye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyak, Ayak
- Tüvana kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Canlı, Dinç, Kuvvetli
- Muhtariyetlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özerk
- Denek Taşı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mihenk Taşı
- Muvafık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uygun
- Düzlem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düz, Ortam, Yassı, Müstevi
- Semt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bölge, Yöre, Cihet, Taraf, Veçhe, Yaka, Yan, Yön
- Step kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozkır
- İskandil Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Araştırmak
- Diğeri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başkası, Öbürü, Öteki
- Nezdinde kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yanında, Katında
- Günce kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Günlük
- Tahsis kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayırma, Özgüleme, Örüleme; (Aylık) Bağlama
- Sekreterlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yazmanlık
- Menopoz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Âdetten Kesilme, Yaş Dönümü, Âdetgörmezlik
- Matador kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boğa Güreşçisi
- Milliyetçi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ulusçu
- Göksel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Semavi
- Titizlenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öfkelenmek
- İhlal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozma, Dokunma, Zarar Verme
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü