Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Poligon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çokgen, Atış Alanı
- Yuvalamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dürmek
- Geçerlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Revaç
- Epiderm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üstderi
- Şahsi İş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dosya
- Şuluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mızıkçı
- Üstelik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bile, Caba, Fark, Güçlü, Kuvvetli, Sağlam
- Geveze kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atak, Boşboğaz, Çaçaron, Lafazan, Zevzek, Çenesi Düşük
- Nahiv kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Söz Dizimi
- Asılı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağlı
- Şişmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kabarmak, Utanmak
- Almanak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yıllık
- Yetki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Salahiyet, Hak, Mezuniyet
- Ferman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Buyruk, Emir, Padişah Buyrultusu, Yarlık
- Kaknem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çirkin, Huysuz, Kuru, Sıska
- Feylesof kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Filozof, Düşünür
- Sahtekârlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yolsuzluk
- Eyalet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taşra, Vilayet
- Köşe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tun, Bucak, Çene, İbik, Künç, Zaviye, Kuytu, Tenha, Ücra, Korner
- Porte kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değer, Önem
- İhsan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Armağan, Lütuf, Nimet, İnayet, Bağışlama, Kayra, Atıfet, Bağış, İyilik
- İptila kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşkünlük, Müptelalık
- Temizlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arılık, Saflık
- Havi Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçermek, İhata Etmek, Kapsamak
- Hazır Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yetişmek
- Kumkuma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çömlek
- Prefiks kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Önek
- Tahriş Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kurcalamak, Tırmalamak, Yakmak
- Ceza kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eziyet, Müeyyide, Yaptırım
- Kaynar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaynak, Pınar
- Hava Meydanı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Havalimanı
- Kümebulut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kümülüs
- Bulak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pınar, Kaynak
- Hizmetkâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uşak
- Ufacık Tefecik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çelimsiz
- Kıyamet Günü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıyamet
- Tefsirci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müfessir, Yorumcu, Açıklamacı
- Begayet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşırı
- Tahrif Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozmak, Değiştirmek
- Yahut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ya da, Veya, Veyahut
- Kıyam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kalkışma, Teşebbüs Etme; Ayaklanma
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü