Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Periferi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çevre, Kıyı, Uç
- Üstüvane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yuvak, Silindir
- İnikâs kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yankı
- Geçerli Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Konuşmak
- Çığlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Feryat, Figan, Acı, Bağırtı, Çığırtı, Vaveyla
- Karnaval kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şenlik
- Ahacık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşte
- Teleolog kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Erekbilim
- İstelagmit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dikit
- Tevzi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dağıtma, Üleştirme, Tevziat, Yaydırma, Yayma
- Vadi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alan, Tarz, Yol, Koyak, Derey, Geçit
- Bakaç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dürbün
- Kalifikasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nitelik
- Alıkoymak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bekletmek, Engellemek, Ayırıp Saklamak, Hapsetmek, Saklamak, Tutmak, Yubatmak
- Büyütmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Abartmak, Mübalağa Etmek, Bakmak
- Tamircilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Onarmanlık
- Yönetimsel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İdari
- Bağlılaşım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağlılık
- Irgamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Davranmak
- Hantal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Abullabut, İri, Kaba, Kocaman, Yavaş
- Sıkışık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yoğun
- Koşuşturmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koşmak
- Sevgili kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aziz, Canan, Yâr, Dava, Dost, Yavuklu
- Sarf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Harcama, Dilbilgisi, Gramer
- Koloni kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sömürge, Müstemleke, Topluluk
- Dikinti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnşaat
- Pılı Pırtı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eski Eşya, Eşya
- Oturum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Celse, İclas, İkamet
- Yakinen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İyice, Yakından, Gerçekten, Yakşıca
- İkram Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağırlamak
- Bırakı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gedik, İmtiyaz
- Tabiplik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sağaltmanlık, Hekimlik
- Yatısız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nehari
- Hazfetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıkarmak, Gidermek, Kaldırmak, Silmek
- Musahabe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görüşme, Konuşma, Mülakat, Söyleşi
- Römork kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gemi Çeken
- Meşrubat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçecek, İçkiler
- Duraksama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tereddüt
- Mola kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teneffüs
- Sadır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başkan, Göğüs, Kalp, Sadrazam, Sine, Yürek
- Şifahen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağızdan, Sözle
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü