Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Paçavra kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cındır, Çaput, Eski
- Katılmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akmak, Benimsemek, Binmek, Gelmek, Girmek, Karışmak, Kavuşmak, Uğunmak, Üstelemek, İştirak Etmek
- Caygın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dönek
- Yetersiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dar, Yoksul
- Defa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kere, Kez, Sefer, El, Kat, Misli, Nöbet, Öğün, Yol
- Kıvanma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İftihar
- Yorumlama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şerh, Tabir, Tefsir
- Soyağacı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şecere
- Yağlı İp kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Darağacı
- Petrol kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yeryağı, Gaz Yağı
- Yeğni kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hafif
- Göresin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acaba, Acep
- Kükürt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kibrit
- Halis kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Temiz, Katışıksız, Arı, Saf, Katkısız, Süzün
- Lafız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kelime, Söz
- Rötar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gecikme
- Haber kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Havadis, Bilgi, Salık, Söylenti, Sorak, Yenilik, Yüklem, Salkı, Uçar
- Biçimci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şekilci, Şekilperest, Tutum
- Kayırtmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kesmek, Makaslamak
- Bindirim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zam
- Haberleşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mektuplaşmak, Telefonlaşmak, Muhabere Etmek, İletişmek
- Ölçülmüş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölçülü
- Depremyazar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sismograf
- Veca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağrı
- Öğütleme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nasihat
- İçtenlikle kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Candan, Halisane, Yürekten
- Tasdiksiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Onaysız
- Selikasız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hoyrat
- Çatlatmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yarmak, Kıskandırmak, Sıkıntı Vermek
- Sıkı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cimri, Dar, Katı, Sert, Tıkız, Yoğun, Zorlayıcı
- Pis kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çirkli, Fena, Karışık, Kirli, Kötü, Leke, Murdar, Zararlı, Sevimsiz, Güç, Lekeli, Mülevves
- İşsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aylak, Boş, Avare
- Galeta kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Peksimet
- Edat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlgeç
- Yapraklanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yeşermek
- Koordine kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eşgüdümsel, Eşgüdümlü
- Kapalı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağlı, Gizli, İçe Dönük, Müphem, Örtülü, Saklı, Zımni, Mahsur, Münhasır
- Cünüp kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cenabet, Taharetsiz
- Tamlayan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belirten, Tümleyen, Tayin
- Kazulet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kocaman
- Mahşer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kargaşa
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü