Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Payize Kalmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İkmale Kalmak
- Ekşi Kiraz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vişne
- Vizyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görünüm, Ülkü, Sağgörü, Gösterim, İleri Görüş, Uzgörü
- Mehabetli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyük, Ulu, Yüce
- Kasıt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Erek, Amaç, İstek, Komplo, Maksat, Kötü Niyet
- Lakonik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özlü Söz, Veciz
- Şöhret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ad, San, Şan, Ün, Nam
- Şualamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Işınlamak
- Tutacak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kol, Tutaç, Tutak
- Tapmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağlanmak, Bulmak
- Bertaraf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bir Yana, Şöyle Dursun
- Nakkal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çenebaz
- Aygıt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cihaz, Araç, Alet
- Bayrak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sancak, Alem, Öncü, Simge, Sembol
- Değirmi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yuvarlak
- Tenezzüh kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gezinti
- Ölümlülük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fena
- Komutanlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kumandanıık
- Müfredat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yönerge, Birimler, Ayrıntılar
- Yüreksiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cesaretsiz, Korkak, Ödlek
- Sağlamlaştırma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Takviye, Tekit
- Deri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cilt, Çadır, Dernek, Düğün, Gön, Ten, Toplantı
- Yukaç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Semer
- Han kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kervansaray
- Gam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Keder, Çile, Gam, Hüzün, Kasvet, Kaygı, Tasa, Teessür, Üzüntü
- Sağlıksız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yarım
- Kelem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lahana
- Giriş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başlangıç
- Şamatacı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gürültücü, Patırtıcı
- Üretmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oluşturmak, Yaratmak, Meydana Getirmek, Öndürmek, Çıkarmak, Yapmak
- Kuyu Anası kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öcü, Umacı
- Tercih kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yeğleme, Seçim
- Sunturlu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görkemli, Gösterişli, Yaman, Berbat, Dehşetli
- Münazara kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tartışma, Aytışma
- İstihsal Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıkmak, Elde Etmek
- Sahtekâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hileci, Düzmeci
- Oranlama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hesap, Kıyas, Tahmin
- Pekiyi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Âlâ
- Mevki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Orun, Devlet, Durum, Kat, Mahal, Makam, Mesnet, Rütbe, Sandalye, Yer, Konum
- Aldatmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kandırmak, Avutmak, Dolandırmak, Oyalamak, Oynamak, Tavlamak
- Elvermek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yetmek, Uymak, Uygun Görmek, Kifayet Etmek
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü